zıplamayan kurbağa, bal yapamayan arı, süt veremeyen inek bu liste uzar gider böyle. zamana bırakın sonradan açılır, sonra biri çıkagelir fena kaptırır dört tanede çocuk yapar güzel insandır.
aşık olamayan kadın ile aşık olmak isteyipte olamayan kadın arasında fark vardır. Kadın kabahatli çelikmez biri olduğunu bildiği için aşık olmak istemeyebilir, bilinçaltına yerleşmiş bu istememezlik durumu sonucunda aşık olma yeteneklerini de kaybeder.
kaç kere aşık olacak? hayatının bir döneminde aşık olmuştur. daha sonra yaşadığı tecrübelerden dolayı karşı cinse daha temkinli yaklaşmayı öğrenmiştir. buda aşık olmasını zorlaştırır. zart zurt kimse aşık olmaz.
benim inancıma göre kadınlar aşık olamaz.
erkeklerin aksine, kadınlar büyürler.
kadınlar, insanların ne kadar boktan olabileceğini bilirler.ama bir kadın bağlandı mı, gerisi yok.
aşık olamayan kadın ruhsuzdur. yada kendine uygun bir eş seçememiş olabilir. bu konu üzerine psikoloğa danışmalıdır. aşık olamayan erkekler de vardır. bunlardan bir tanesi benim. nedeni kendime uygun bir eş bulamıyorum. çok güzel kızlar var ama içleri boş... kadınlarda kendisine uygun erkeği bulana kadar sabretmelidir. ümidini yitirmemelidirler. elbet her insanın kendisine uygun bir eşi vardır.
aşk insanın bütün hücrelerine işlemiş bir duygudur. anneye, babaya, kardeşe, evlada,eşe,maddeye ya da kendine muhakkak aşkla bağlıdır. ufacık bir bebeğin annesine bakışındaki aşkı göremiyorsanız eğer yediğiniz ekmeğe yazık. insanoğlunun hamuru aşkla yoğrulmuştur o nedenle böyle bir saptama yanlıştır. ayrıca karşı cinsten bahsedilecek olursa, bugün olmasa yarın olacaktır.
Bir kere gerçekten aşık olmuş kadındır. Bu hikayenin sonu kötü bitmiştir ki ya duyguları körelmiştir ya da 'bi daha mı? tövbe!' yaklaşımındadır. Yara almıştır; mazur görün.
malesef ki ben.heyecanla başladığım tüm ilişkilerimden bir süre sonra soğuyor uzaklaşıyor karşımdaki insanın doğru kişi olmadığı hissine kapılıp bitiriyorum.etrafımda kendi ilişkisinden fazlasıyla emin deli gibi seven insanlar gördükçe de sorunun bende olduğunu düşünmeye başlıyorum.bari platonik sevsem o bile güzel olurdu.
dert edilmemesi gerekendir. bunun erkek modelleri de vardır. kendimden biliyorum *
bazen hayatın akışına bırakmak gerek bazı şeyleri. hayat kısa zira. çalış, biraz kendine boş vakit ayır, uyu arasındaki üçlüde geçiyor hayatımız. sadece boş vakit ayırma kısmında istediklerimizi yapabiliyoruz. işte bu vakitlerde de yeni ortamlara katılmalı, sevdiği bir hobisiyle uğraşmalı, değişik aktivitelere katılmalıdır insan. ne kadar çok farklı çevre görürse o kadar uygun kişiyi bulma ihtimali artar. eğer olmuyorsa zorlamamak lazım. aşık olmak güzel ancak taşıyabilmek de önemli. aa şuna aşık olayım mı demiyor aşık olan kişi zaten, olay kendinden gelişiyor. bunun için kasmamak, rahat olmak lazım. eğer hiç aşık olunamıyorsa; kendini sevdiği bir uğraşı yaparken bulmalı insan. bu ortamlarda benzer hobilere sahip insanlar olacağı için uygun kişiyi bulma ihtimali de fazlalaşır.
söz gelimi bir er kişi tango'yu sevmiyor ama sırf kız bulabilmek için gidiyorsa tangoya, olmaz o iş. kendine uygun duygu ve ve düşünce dünyasındakileri orda bulamaz. neyi yapmaktan keyif alıyorsa oraya gitmeli. misal gitar çalmayı seviyorsa o çaldığı ortamlardaki kızlar onun için uygundur. benzer hobi ve düşünceye sahip insanların birbiriyle kaynaşması çok daha hızlı ve olasıdır.
Aşık olabileceği adam karşısına henüz çıkmamıştır.
Çıkana kadar da bir umut belki bu defa olur diye yanlış ilişkilere başlayıp duracaktır. Sonu hep hüsran tabi ki...
kılı kırk yaran pipirikli hatunlardır. nasıl etsem de aşık olmasam diye boklarını didiklerler boncuk bulma maksatlı. adamın kaşıydı gözüydü yemek yerken ağzını şapırdatmasıydı derken bi bakmışlar kimse kalmamış.. öyle incelersen olacağı o hanım teyze terler ilerleyen yıllarda çünkü inceleye inceleye evde kalır bu nineler .
aşk başka bişeydir, sevdiğinin gözündeki çapağı inci tanesi gibi görmektir.. yok sen o çapaktan iğreniyosan boş yere kasma kendini ..
