bu durumdan çok memnun olmayan insandır. o da ister iyi vakit geçirebileceği birini ama... çok birşey de değildir aradığı aslında ama olmaz işte bir türlü öyle biri çıkmaz karşısına. otuz kırk yıl önce falan yaşamayı ister zira o zaman herşeyin daha güzel olduğunu düşünür. yağa benzine bile o kadar çok değer verilmişken insanların birbirini daha çok önemsemesi sevmesi o dönemler için çok da yadırganmayacak birşeydir.
yaşadığı acıları istese de unutamayan ayrıca bu deneyimler sayesinde birine ilgisi oluştuğu an kalbiyle beyni arasına görünmez duvarlar örerek aşkı hayatına sokamayan insandır.
belirli bir süre bunu avantaj sanıp, aşkın varlığını hiçe saysa da zamanla aşık olmak isteyen, kendini boşlukta hisseden insandır.
(bkz: kendimden biliyorum)
aşkın gerçekten ne demek olduğunu farkında olandır.
beğeniyi aşkla karıştırmayandır.
imrenilecek insandır.
bunu demesem olmaz... en asil duygunun insanıdır.
bağlanmaktan korkan insandır, sonunu düşünen, sıkılırım diyendir; kızsa ''başka erkeklerde arayış içerisine giren'', erkekse de, ''daha güzelini bulurum'' diyendir. halbuki, aşk değil midir ki, sadece onu görmek, onu hissetmek, onun dışındaki x'lere ya da y'lere algıları kapatmak.