aşk hayatı bir düzene giremedği için aşka olan inancını kaybeden kişinin yaşamaya mahkum olduğu durum. özellikle benim şu aralar boğuştuğum bir sorun. kişi yediği aşk darbeleri üzerine sürekli mükemmeli arama çabasına girer. her tanıdığı yeni kişinin bir kusurunu bularak onlara aşık olmayacağını düşünür. diğer bir ihtimalde kişinin kendini aşık olmamaya şartlamasıdır. hatta bazen bu yüzden gözünün önünde nice aşkları kaçırır.bunu farkettiği zamanda aşka olan inancını bir kez daha yitirir ve içinden çıkılamaz bir inanca bürünür. kişi sebebi her ne olursa olsun bir kere bile aşka olan inancını yitirmişse allah karşısındakilere sabır versin. geri dönüşü zor bir olay olduğundan kişinin mutsuz olma katsayısı gün geçtikçe artacaktır....
Aşk denilen şey, Her insanda yanlızca bir kere olunabilecek durumdur.Bir kere... sadece bir kere.. içindeki o aşkı verirsin birisine almaz, düşürür veya bırakır.işte "o"nda kalır o aşk, sonrasında her seferinde "o"na benzetmeye çalışırsın her yakınlaştığın kızı, her seferinde o heyecanı duymayı beklersin, zorlarsın bedenini olacak.. olacak.. diye..
sana bir şey diyeyim mi oğlum? Aşık olmuş gibi hissedersin sadece.. Kimse "o"nun gibi olmayacaktır.Kimse seni artık heyecanlandırmayacaktır..
Artık hiç kimseyi 100 metre öteden görsen kalbin sıkışmayacaktır.Neden mi? Sen sevdin oğlum.. Aptal oldun sen.. Farkında bile değildin.Nasıl aptaldın bir bilsen.. Nasıl da dokunmaya kıyamıyordun...
Artık senin için aşk bitti, sadece sevişmeyi isteyeceksin.Kalbindeki o aşkı verdin sen bir daha geriye gelmeyecektir.Ve sen oğlum.. sen aşık adam olamıyacaksın artık.Kızlara bakış açın değişecek, potansiyel sevişecek kızlar arayacaksın.Aşık olmuş adamı oynayacak, taner'inde dediği gibi "Onu unutmak için sevişeceksin" hiç bir sevişme, onun ellerini tutarken puslu gözlerine daldığın anı yaşatamayacak sana...
***seni yıpratmış, sevincini, umudunu elinden almış, hayatından çıkarmak istediğin insanlar bu şekilde hayatından çıkmadıklarını, etkilerini hala devam ettirdiklerini gösterirler. geçmiş yüzünden geleceğe küsmek yanlıştır ama olmaz işte, içiniz kıpırdar gibi olunca korkarsınız. tekrar güvenmekten korkarsınız, kelimeleriniz sizde kalır. paylaşılmayınca hiç bi anlamı olmayan kelimelerdir bunlar. aşk şarkı söylemek ister. siz daha konuşamazken nası şarkı söyleyebilirsiniz ki. bazen gerçekten istersiniz, ağzını açar bağırırsınız, ses çıkmaz. duyulmasa bile anlaşılır belki diye umarsınız. sonra zamanla umursamamaya başlarsınız. işte bunların üstüne karşınıza gerçekten güçlü ve inatçı bir erkek çıkmalı ki tekrar gözleriniz gülsün, konuşmalarınızda mantıktan eser olmasın, siz birlikteyken şarkılar söylensin etrafta... *
olması gereken kişiye aşık olamamak olunca can acıtır. "o"ya aşıksınızdır, seviyorsunuzdur ama ne o size ne de -ki galiba bu gerçekten acı- siz ona aitsinizdir. insanın içini yer bitirir. üzer, yorar, hatta ağlatır bile...
hoşlanmayı aşkla karıştırmamaktır. aşk, insan hayatında ya bir kere olur, ya hiç olmaz. belki de yoktur, sadece yanılgıdır. yoksa bunca insan ayakta kalamazdı.
gelip hayatının ortasına yerleşen büyük boşluğun duygularına da aynı etkiyi yapması sonucu ortaya çıkan durum. her şeyi akışına bırakmışsınızdır, olan hiçbir şey umrunuzda değildir, aşk olsa da olur, olmasa da olurdur.*
benimde içinde bulunduğum durum. belkide sevgi olayını çok ciddiye almaktan kaynaklandığını, insanların sadece bir kez sevebildiklerine inancımdan dolayı yaşadığımız bir durum.*
ilk başlarda avantaj gibi gözüken, yaş ilerledikçe sorun yaratan durumdur. hep bir beklenti içinde olursunuz, bazen olacak gibi olur ama sonunda yine vazgeçip dönersiniz kendi kabuğunuza. yalnızlığa sürekler insanı, ilişkilerden soğutur. size değer veren insanlara karşılık veremezsiniz, sorumluluk hisseder, pişmanlık duyarsınız.
en güzel yıllarınızda çok şey kaçırırsınız. birlikte olduğunuz insanda mutlaka bir sorun bulup uzaklaşmaya başlarsınız. bazı şeyler de tatmin etmez artık sizi, soğuk gelir. en güzeli yalnız olmak deyip kendinizi kandırırsınız çünkü hevesiniz kalmamıştır yeni bir ilişkiye başlamaya.
yalnız kalmamak için, hayallerinden çok uzaktaki insanların elini tutan kişilerin aşk itiraflarını duydukça, kişinin aşık olmayı istememesidir. hayallerindeki beyaz tenli prensesin saçlarını okşayarak, sevdiği aşk şarkılarını söylemeyi tercih eder o.
böyle etten kemikten midesi bulanan kişidir. kassa da kendini sevemez birini. bir kere fobi geliştirmiştir, artık normale dönmesi çok zordur. evet tam anlamıyla fobidir. üzülüyoruz böyle kişiler için.*
