gözlemlerime göre:
1. seninle iletişim kuramadan duramıyorsa,
2. kafasında aptal aptal politikalar uygulayıp, "yok, önce o adım atsın" gibi hesaplara girmiyorsa,
3. "seninle olamıyor çünkü sen şunu yaptın" diye, sürekli hayali engeller çıkarıp seni suçlamıyorsa,
4. senin yanında olmak onun için, alternatifi olmayan veya ötelenemeyecek bir gereklilikse,
5. seninle olan ilişkisi onu daha cesur ve belli ölçülerde gözükara hale getirmişse,
sana aşık olduğu düşünülebilir..
ama yine de ilk tartışmalara vs bakmak gerekir.. direkt "olmazsan olma, çok da dertti" minvalinde konuşuyorsa veya tartışmayı uzatıp sürekli laf üzerine laf söylüyorsa; barış zamanındaki o melek tavırlarını çok dikkate almamak gerekir diye düşünüyorum..
bunun dışında, dilinin ne söylediğine bakmayı çocukça buluyorum.. kadın veya erkek, duygularını hareketleriyle ispatlar..
bi lere otururken falan sürekli dizimi sallamaya başlarım içim içime sığmaz sürekli gülerim. hani şu aşık olunca her şeye aşık olma her yere gülücükler saçma olayı vardır ya aynen öyle.
normalde agresif ve soğuk bir insanımdır ama herkese karşı sıcak davranırım pozitiflik paçadan akar.
sürekli yanımda olsun suratını ısırayım isteği.*
yanyana olunca hiç konuşmadan sadece onu dinlemek ve baştan aşağı süzmek, tüm mimiklerini ezberlemek.
dünya düzdür dese inanırım mesela. mal oluyorum çünkü.
böyle anlatınca ne güzel geliyor ama bok gibi ve gereksiz. kalp sağlığı için iyi olduğunu düşünmüyorum. *
Aşık kız ilk olarak karşında saçı ile oynar, uzaktan bakışlar atar ve bu bakışlar arasında sana arada bir gülücük atar. Başka bir masada otururken bacaklarını sana doğru çevirir. Eğer bacakları sana doğru dönük değilse, ve bacak bacak üstüne atılmışsa, bu demektir sana fiziki özelliklerini gösteriyor. Aynı şekilde mini etek ile oturup eteğini düzeltmeyen kız da böyle yorumlanır. Karşında oturan bir kız eğer göğüslerini masanin üstüne koyuyorsa vede dekoltesinden göğsünün çatı görünuyorsa bu açık bir aşk belirtisidir seni beyeniyorum, beni nasıl buluyorsun anlamına geliyor. Bu davetiyeler her ne kadar şehvet verici bir şey olsa da bu oyunlara kanmayın bakan adamı gök görmedik, bakmayanı da öküz eder.
Finaller önemlidir. Kız ne istiyor ve sen ne istiyorsun ? Poposunu, göğüsünü sürtünen kız yüzünde tebessüm ettirir. Şu replik gelir aklıma.
Rıdvan Dilmen: "Gol olur!"
öperler. sevdiğini fena öperler, kaybetmekten korktuğu için öperler, ilk defa öpüyormuş gibi öperler, kiskandigi için öperler, gitmesi için öperler, gitmemesi için öperler...
Aşık olurken ve olduktan sonraki davranışlarıdır. Nedense kız biraz yada çok güzel diyebileceğiniz cinstense bu davranışlarda hep bi nefret hışım öfke hiç eksik olmaz.
üstüne başına daha fazla dikkat edip etrafa salak salak bakmak. Bir de yüzünden aptalca bir sırıtış vardır her daim. kuşlar, çiçekler, böcekler... felsefesinin kafasındadır.
Burada yazılanlar asla genel geçer yargılar değildir. yani bu davranışları kız arkadaşınızda gördüğünüzde size kesin aşıktır diye bir kaide yoktur.sonra kıza açılayım derken kız arkadaşınızdan da olursunuz yanında yanağınızda patlayan kızın attığı tokatının getirdiği kızarıklıkla, Uludağ sözlük bu gibi olumsuz durumlarda hiçbir sorumluluk almaz.
elinden telefon düşürmez, sürekli duygusal müzikler dinler ve ortada birşey yokken ağlama başlar bir de kimsenin kimseyi onun kadar sevemeyeceğini düşünür.
aşık olduğunu belli etmeye çalışanları ve çevresine 'ne alakası var' mesajı vermeye çalışanları olmak üzere iki farklı cins kıza ait iki farklı temaya sahip davranışlardır. birinci cins, istikrarlı tavırlarıyla, aşık bakışlarıyla, ilgi yağmurlarıyla karşı tarafın kendini naza çekme sürecinin başlangıcına kadar, usanmadan devam eder sevgisini nakşetmeye. naz başlangıcı ise aşık usanmasını elbet getirir bir süre sonra. ikinci cinsin tavırları ise ikiye ayrılır. biri başbaşa olunduğu zamanki diğeri ise ortak ortamdaki tavırlar. başbaşa iken onunla ölüme yürüyebilecekmiş gibi 'gözlerinde ölmek istiyorum' diyen gözleri olur bunların. karşı tarafın, yerinde zor tuttuğu aklını başından öylesine alır ki, tüm dünyası oluverir onun. işte bu güzelim dünyaya veda sürecini başlatan tavırlar da ikinci kategori olarak ayırdığımız davranışlardır. ortak ortamlara girildiğinde davranışlarda meydana gelen u dönüşü, kişilik bocalamasına sürükler karşı tarafı. sevgilisi gibi olup, hiçbir şeyi gibi görünmek zorunda kalmanın gurur kırıklığı, kafa karışıklığı yorar epeyce. beyni de kalbi de... sabır süreci ise genelde çok uzayamaz. bir süre sonra, karşı tarafın aptallaştırıcı davranışlarına müsaade edilmez ve yine kötü son... velhasıl kelam, işin özü şu ki, ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol aşık kız.
