Aşık erkek gurur falan dinlemez gerekirse gururunun bir yerine koyar diz kapakçıları kanayana dek önünde diz çöker yalvarıryalvarır onun için yalvarır mutlulukları için yalvarır. Okulu bırakır işi bırakır onu seven yanında olan kim varsa onları yüzüstü bırakır. Eğer aşıksa dinlediği şarkıları bile hayatından atar. Eğer aşıksa erkek adamlık mertebesine erişmiş demektir.
aşık erkek sevdiği için her şeyi göze alır korkusuzca. ne olursa olsun kimse de umrunda olmaz. kadınının canını yakarsa kendi canı daha da fazla yanar. onu oynatmayı göze bile alamaz. ondan başkasını gözü görmez. aşık erkek sevdiği için ağlar bile be.
yürüyen kaldırımlarmıydı yoksa bacaklarım mı farkına varmazdım peşi sıra giderken. okuldan çıkar ve yanına en sevdiği arkadaşını
alıp neşeli neşeli ilerlerdi yüzlerce yıllık cami, köprü ve anıların doldurduğu parka. bilirdi arkasından peşi sıra gidecektim
adımlarınının değdiği yerlere dokunmaktan imtina ederek.
siz hiç aşk yemini ettiniz mi? tüm varlığım, hayatım senindir ey sevgili bana ne dersen de ne yaparsan yap dediniz
mi daha önce? sanki ezelden yemin ettiğimi bilirdi de öyle adımlarını atardı havva'nın kızı.
öylesine seviyordum ki onu hayal bile kuramazdım onu görünce; o varsa aklımda, gözlerimde mutlaktı sanki gezindiği yerlerde.
sonra bir gün yine o parkta ilk defa yanıma geldi arkadaşıyla, bilmem kaçıncı takibimde. öyle ki o gün ona ömrüm boyunca ettiğim
on kelimeden üçünü edebilmiştim.
karşımda o vardı ve o an ve o kadar güzeldi ki yarabbi, utandım cüretimden. ne hakla peşindeydim ki bunca zamandır,
allah'ım bu ne utanç, bu ne kendini bilmezlikti. ben kimdim ki onun yanında ?
arkadaşı ellerini sevdiğim kızın kalbine götürmüştü bir anda ve kalp atışlarının taklidini yapıyordu.
bir, iki, üç, dört...
yüzüne baktığımda başı hafif öne doğru eğilmişti ve ilk defa bu kadar yakından gözlerime bakmıştı.
allah'ım bu gözler, bu dudaklar ilahı bir sır mı vardı ki ardında bu kadar yakıyordu beni.
o an ya ölecektim, ya kaçacaktım yanından.
arkadaşı bana sorar gözlerle bakarak anladın mı demişti. bir an bakabilmiştim onun gözlerine ve dudaklarına.
gözleri sever gibi bakıyor, dudakları onu yalanlarmış gibi küçümsüyordu sanki.
-ben mi? aaanlamadım.
bilir misin sözlük ben bazen kekelerim.
tamam sözlük, biri bana soru sorarsa eğer ben hep kekelerim.
gökyüzüne bakıyorum şimdi, mısır satan anne kıza, dondurmacıya. evet herşey eskisi gibi dizilmişti etrafıma.
sahi nerdeydi?
adımlarım bu sefer kaldırımlaraydı. son üç derse girmeyip eve gidecektim, aşık erkek kimdir öğreten o insan için
biraz daha bekleyecektim.
kimse bana asık erkegin neler yapamayacagından bahsetmesin. cunku asık erkek neler neler yapar:) o kudret, o cesaret savas meydanlarında bile gorulmemistir bir erkek bir kadına asık olunca.
velhasılı ilginizi cekmis, hoslanmıs oldugunuz, hatta sevmis oldugunuz kadınlar olmus olabilir.
ama sayet bir kadının bir bakısı icin, bir gulusu icin yapmayacagım sey yok demediyseniz o sevgi/aşk yetersiz gelmistir.
sadece dış görünüşü çekici, espritüel ya da paralı, yahut bu özelliklerden herhangi birine sahipse değeri bilinen kişi. aksi takdirde yalnızlığa mahkum ediliyor kadınlar tarafından. ötesi yok.
kadınlar gibi dış görünüşün çekiciliği ve güldürme becerisine dikkat edip aşık olmuş kişidir. geri kalanı yalnız bırakılır zaten. çünkü kasları ve ti' ye alma, güldürme kabiliyetleri yok. sadece kaslılar hissediyor zaten. evet.