aşure dururken profiterol yiyen türbanlı kız

entry29 galeri0
    4.
  1. 3.
  2. 2.
  3. 1.
  4. çoğu zaman tuhaflıklar "ahanda orada" gözümüzün önünde dururlar ama biraz dikkat isterler, akıl süzgecinden geçirilmeyi hiç yoksa.

    kim ne derse desin tatlıcı tombak'tan daha güzel yapamaz hiç kimse aşureyi ki müdavimiyimdir. yine bir defasında kaan'la aşure yerken, türbanlı bir kız -ki converse'ine kadar özenti- çekti dikkatimi, ağzını yamultarak "pıroyfitrööl" istiyordu.

    aşure, tatlıcı tombak'ın marifetli ellerinde ölümcül bir lezzete dönmüş besin ve onu ıskalayıp profiterol gibi anlamsız çakma bir ürün istemek?

    ama asıl tuhaflığı anlamak için bazı şeyleri daha tahlil etmek gerek;

    türban takmak: kim ne derse desin türban bir ayrımcılık sembolü, insanları çok müslüman-orta müslüman-az müslüman ve gavur olarak kategorize etme aracı. bir türbanlının türbanın alt yazısı şudur; bak armin ben senden daha müslümanım, çünkü ben başımı kapatıyorum, sen kapatmıyorsun çünkü sen müslüman değilsin yani ben cennete gideceğim, sen ise çatır çatır yanacaksın!
    şimdi yok şöyle yok böyle demeyelim boşuna, türbanın anlattıkları hemen hemen bunlardır.

    aşure: asırlardan beri süre gelen, rivayete göre hz ibrahim'in tufandan kurtulup gemisiyle karaya indiğinde ellerinde kalan son tahılları kaynatmak suretiyle hazırlamış olduğu kadim besin...

    profiterol: ülkemizde hepi topu yirmi yıllık geçmişi olan, çağdaşlığı özümsemeyen kısayol modernlerinin havalı sandığı anlamsız besin.

    şimdi konuyu toplarsak, benim gibi çağdaş, modern ve laik bir türk kızı dahi hiç hesapsız kitapsız aşure gibi -hele üzerine fındıklar serpiştirilince- bir lezzeti yerken, kendini aşırı müslümancı, cennetin sahibi, pak temiz sanan bir türbanlı kızın profiterol yemesi dahi bir samimiyetsizliğin resmidir.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük