kız, erkeğe birçok sinyal gönderir. normalde hoş bulduğu bir kız g.tünü kaşısa sinyal olarak algılayan erkek bu sinyallere tepkisiz kalır. ardından erkeğe açılma cesaretini kendisinde bulabilmek için ufacık bir sinyal bekler ancak gelmez. durum buysa;
sırf kendisinin seviyor olmasının karşısındakinin de kendisini sevmesi için yeterli olmadığının da bilincinde olduğundan aşkını itiraf etmeyerek en azından reddedilmişlik duygusu yaşamaktan kurtulmuş olan kızdır.
eğer erkeğin de sevdiğini düşünüyor ancak zor kızı oynamak için kendini kasıyorsa;
o zaman çektiği acı kendisine müstahak olan kızdır.
korkaktır, reddedilmekten ölesiye korkmaktadır. ''itiraf etmemek'' her halükarda değiştirilemez doğrudur amma aşık olunca kan deli akıyor ya kural tanımazlık baş gösteriyor ya ilk adımı erkek atar tabusunu da yıkabileceğine inanıyor insan en azından denemeye şartlanıyor. bazen doğruyu bilsen de yanlış çekici gelir ve eyleme geçirirsin. erkeğe ilan-ı aşk ettiğinde adriana lima yada efendime söyleyim natalie oreiro fiziki benzerliğin yoksa beni beğeniyor olman skmde değil dercesine bakar yanıt hayırdır yada cevapsız bırakır sonra konuşalım der o sonra gelmek bilmez. aranızın olabilme olabilme ihtimali varsa bile hislerini gün yüzüne çıkarmanla tüm olabiliteler sıfırlanır. kızların aşkını itiraf etmekte geri durmayı seçmesinin, bu döngünün değişememesinin tek nedeni kendisine açılan kıza erkeğin değişmeyen tutumu inatla da nesilden nesile
devam ettiriyorlar. itiraf etmeyen çocuğun yanaşmasını bekleyen kız, daha çok bekler. hele hoşlanıldığının farkına vardıysa çocuk geçmişler ola yere yakın olan iyice tavan yapmıştır. sittin sene beklemeye razı gelsen nafile gelmez. tecrübeyle sabitlenmiştir. anlayacağın kız aşık oldumu işi çok zor ille erkek aşık olmalı ve sen sana aşık olanlardan birini buyur etmelisin yüreğine aşkı arayıp, bulayım yok. bu devirde leyla olmaya niyetlense de izin yok, mecnun zaten hak getire. amma yine de aşkından ölen kıza tavsiyemdir, dikilip karşısına dök içini, küçük de bir ayrıntı %99 ihtimalle reddedileceksin. ama aşkını söyleyebilme cesaretini gösteremeyen nicelerini düşün, yaptığın asla acizlik değil yine olsa yine yap, aşk beklemek değil harekete geçmektir. söylesem belki de olacaktı diye iç kemirmesi ömür boyu seninle geleceğine bir cesaret uzat elini yola çık ya yolunu keser yada senle yola girer. kumar, bir nevi düşünmeden oynamalı derim. hem tüm önyargılara tabulara rağmen galiptir bu yolda mağlup.
eğer itiraf etmemesinin sebebi 'ilk adımı erkekler atar' düşüncesiyse, inanılmaz derecede salak olan kızdır.
yok eğer kendisiyle dalga geçilmesinden, alay konusu olmaktan ve kaşar damgası yemekten korktuğu için itiraf edemiyorsa; sırf ciddi bir şekilde duygularını ifade ettiği için, kendisiyle dalga geçme potansiyeli olan bir erkeğe aşık olduğundan daha daha salak olan bir kızdır.
he ama karşısındakini çok iyi tanıyorsa ve bu durumu itiraf ettiği anda, sevdiği insanı rahatsız etmiş olacağını biliyor ve karşısındakinin de kendisinden bu durum yüzünden uzaklaşacağını biliyorsa, gayet haklı olan kızdır efendim.
eğer korkmak değilse derdi ya da güven sorunu yoksa, nazlı kızdır o.yeri geldiğinde aşık olduğu kişinin söylediği "illa benim mi söylemem gerekiyor" sorusuna da "evet" diyebilir ama prensiplerinden asla ödün vermez. **