abartılacak birşey yoktur.erkeğin veya kızın ilk adımı atması değildir önemli olan, önemli olan kimin ilk adımı attığını ya da kimin ilk olarak sevdiğini söylemesinin problem edilmesidir.
her zaman için ilk adımı erkeğin atması çok daha şık olmuştur, bugüne kadar hep öyle ola gelmiştir.şık olan budur gereksiz yere kıza yüklenmenin bir mantıgı yoktur.ama tabiki erkek sevdiğini söyler de kız illaki bunu gizelemeye kalkarsa saçma sapan birşey ortaya çıkar.
bunu bile bile yapıyorsa yani durduk yerde aşkından ölse itiraf etmeyen moduna giriyorsa saçmalayan kızdır.ama yok erkekten hiçbir adım gelmediyse, ya da karşısında kendine karşı bir ilgi alaka görmediyse neden itiraf etsindir ki?
platonik olmaya, sevdiği kişiyi görünce saklanmaya, gözlerini kaçırıp, hiç takmıyormuş gibi davranmaya, yalnız kaldığında da aşık olduğu kişiyi düşünüp, şarkılar eşliğinde ağlamaya mahkumdur.
kız, erkeğe birçok sinyal gönderir. normalde hoş bulduğu bir kız g.tünü kaşısa sinyal olarak algılayan erkek bu sinyallere tepkisiz kalır. ardından erkeğe açılma cesaretini kendisinde bulabilmek için ufacık bir sinyal bekler ancak gelmez. durum buysa;
sırf kendisinin seviyor olmasının karşısındakinin de kendisini sevmesi için yeterli olmadığının da bilincinde olduğundan aşkını itiraf etmeyerek en azından reddedilmişlik duygusu yaşamaktan kurtulmuş olan kızdır.
eğer erkeğin de sevdiğini düşünüyor ancak zor kızı oynamak için kendini kasıyorsa;
o zaman çektiği acı kendisine müstahak olan kızdır.
ben hiç söyleyemedim aşık olduğumu. hoşlandığım kız oldu ancak bunu itiraf edemedim hiç bir zaman. benden de hoşlanan kızlar oldu. üstelik bu kızlar zaten benim hoşlandığım kızlardı ancak diyemedim. onlarda diyemedi..
neden ki bu? neden insan utanır ki? insan sevince neden fedakar olur bu kadar? neden sevince ben demeyi bırakır?
ben diyebilseydim kuşkusuz gider açılırdım sevdiğim kıza..
o da ben demeseydi açılırdı belki. kendini mi düşündü acaba?
bizim oralarda öyledir. medeniyet uğramamıştır izmire henüz. diyememiştir o sevdiğim kız ''seni seviyorum'' belli etmiştir ama ben anlamamışımdır. zaten bu konuları anlamam pek.
ben gerçekten sevdim. çok sevdim. o da beni sevdi biliyorum. ama neden söylenmedi bu? itiraf etmekten ne alıkoydu bizi?
sevgi iki sozcük sonrası çıkan bir şey miydi? karışık durum.
nedenleri bilinmez.. acaba neden insan söylememeyi tercih eder? peki siz her duygunuzu söyler misiniz? sevgi aşk duygulardan bir tanesi değil mi?
eğer korkmak değilse derdi ya da güven sorunu yoksa, nazlı kızdır o.yeri geldiğinde aşık olduğu kişinin söylediği "illa benim mi söylemem gerekiyor" sorusuna da "evet" diyebilir ama prensiplerinden asla ödün vermez. **
Aşktan ölmek gibi bir durum söz konusu olmadığı için saçma sapan iş yapan hatun kişisidir. Aşk ulan bu aşk! Ne ölmesi, ne acı çekmesi. insanlık iliğine kadar nekrofil olmuş siz hala farkında değilsiniz. Öldürüp öyle itiraf eder o zaman *
çok kırılmıştır belki, belki de aşkını söylemenin gereksiz olduğunu düşünüyordur; suç değildir ki zaten yaptığı itiraf etsin. olay ben söyledim o söyledi olayı değil. olay ben aşıktım o farkındaydı ben söylemeden bile bir tarafları kalkmıştı ve kırıcıydı niye bendeki güzel duyguyu bir öküze anlatayım ki olayıdır.
erkeğin ilgisini 2. dakikadan anlamış olan , red edilme riskinin sıfır olduğunun farkında olan ama herifi süründürüp aşşalık komplekslerini egolarını tatmin etmek için belli etmeyen insani tarafı ez gelişmiş kızdır.
sevdigini söylemekten çok belli etmesini bilmeyen kizdir, zaten iliskiler söylemek ile degil hissetme ile baslar birini sevdigini söylemek için doğru zaman değil yeterli zaman geçirmek gerek.
tabi isi abarttip egolarını tatmin etmek isteyen bünyeleride vardır bunların onlar içinde tabi ismail yk'dan allah belani versin gibi sarkilar raflarda yerlerini almıştır.