cinsel ilişki arzusunu insan bilincine ve sosyal hayatına uyumlu kılmak için oluşturulmuş şahane bir truva atıdır.
biyolojik süreçlere giydirilmiş estetik kıyafettir.
metabolizma arabanın motoruysa, aşk kaportadır.
araba bozulunca çözümü kaportada arayanlar eve taksiyle döner.
uyan ve hayvanlığınla barış insan.
aşka methiyeler düzerken onu var eden metabolik faaliyetlere de biraz kafa yor. sinir sistemi nasıl çalışıyor ilgini çekmiyor biliyorum ama onu bilmeden aşkı bilemezsin. endokrin sistemini bilmeden, feromonları bilmeden aşkı bilemezsin. faydacı bir bakış açısıyla ancak her şey yolundayken ilerlemeye devam edebilirsin. lakin hayat raslantısal kusurların evreninde öyle sürüp gitmez ne yazık ki. varlığımızın temelinde bile kusurlar vardır. hatta şöyle söylemek lazım. bildiğimiz evren kusurların sayesinde var olabilmiştir.
büyük patlama kusursuz bir süreç olsaydı hiç bir element oluşamazdı. bizler oluşamazdık. hatta büyük hayranlık duyduğumuz genetik aktarım moleküllerimiz olan dna sarmalları her bir milyon basamakta bir hata yaparak bilgiyi aktarır. bu hata olmasa çeşitlilik çok büyük darbe alırdı. bizler var olamazdık.
varlığımızın temellerini atan rastlantısal kusurlar her şeyin olduğu gibi ilişkilerin de içinde yer alır. o an gelip kusurlar sizi zora soktuğunda çözümü şiirlerde şarkılarda tablolarda aramayın. çözüm bir hayvan olan insanın davranış sistematiğinde gizlidir. çözüm kaportanın altındadır.
insan hayvanını tanıyın. onu var eden sistemleri öğrenin.
yaşamak dediğimiz inanması güç süreçlerin hepsine vakıf olmaya çalışın.
benim hissettiğim heyecanı yakaladığınızda insan ile ilgili her şey, tüm o karışık gözüken davranışlar, anlamsız sanılan tavırlar apaydınlık cevaplarla ışıldayacaklar karşınızda.
aşk güzeldir ancak gerçeğin mekanik aksamının üzerine örtülmüş bir örtüdür en nihayetinde. gerçeğin ihtişamlı dünyasında buluşmak üzere sizlere aydınlık yarınlar diliyorum.
ey insan seviş ve kendine gel.
adam çok güzel açıklamış yukarda oku bi zahmet.
siz sempatikler için de aşkı tanımlayayım da gönlünüz olsun: "aşk kristal bir gülün köşesindeki yansımadır."
3 yil surecek mi bakalim diye merak etmeme sebep olmustur. Aşkım ve ben ısrarla devam ediyoruz bakalim ilk yilimizi neredeyse geride birakicaz. Sadece aşk ve ben.
Aşk her gorüşünde onu, hayranlıkla bakmaksa; hic bir gorusmeyi heyecansız karsılayamamaksa; konustuklarinizdan cok daha fazlasının aranizdaki görünmeyen bağda var olduğunu hissetmekse ; gozlerinde ne var neden icimi yakıyor, ellerinde ne var neden bu kadar güc veriyor , sıradanlar işte diye dusunerek kendini abartılı bir mutluluk içinde bulmaksa üzgünüm üç yılı aşanları mevcut.
Bilemiyorum tuhaf yani. Aşık olmak falan biri için kendini feda edecek duruma düşmek mi, onun için herşeyi göze almak mı ? Ve bunları yaptıktan sonra sadece 3 senemi aşıksın sonrası ne oluyor? Hissizleşiyor muyuz ?!?!
belki rutin bir ilişkide üç yıl olabilir birşey söylemem ama zorlukların özlemin beslediğini söyleyebilirim sanırım bundan dolayı biraz daha fazla sürebilir.