ilişkiler özünde kırılgandır ve biraz ihmal ettiğinizde elinizden kayıp düşmesi an meselesidir. Sağlıklı ve uzun sürecek bir ilişki istiyorsanız, zehirli oklara dikkat edin!
Cicim ayları, ilk heyecanlar, tutkulu sevişmeler, mide ağrılı bekleyişler yerini alışkanlığa bıraktığında, monotonluk süreci başlar. Bu doğaldır. Kimse duygularını ilk zamanlarda olduğu gibi şiddetli yaşayamaz. Zaten bu çok yorucu olurdu. Biraz sakinleşmek gerekir.
Tüm ilişkilerde iniş ve çıkış vardır ancak, ilişkilerin bazı zehirli oklarla ölmemesi için tedbirli olmalısınız. Çünkü bunlar etkisini uzun sürede belli eder ve fark etmeden birliktelikleri parçalar.
Geçmişi Unutmama Oku: Özellikle evliliklerde sıklıkla görülen ve çiftleri canından bezdiren bu okun zehri sinsidir. Sinsiliği şuradan gelir; çiftlerden biri, bunu ilk kullandığında konunun galibi olur. Örnek olarak, düğünde annen bana şunu yapmıştı veya zaten evlilik yıldönümümüzü unutmuştun, verilebilir. Karşı taraf suçluluk hissettiği için, ilk seferinde susar ve telafi edecek yol arar. Kendini galip hisseden kişi, bu okun ileride vereceği zararı tahmin edemeden, cebine koyar. Ne zaman başı sıkışsa, değişik konularda altta kaldığını hissetse, hemen cebindeki aklına gelir ve kullanır. Sonunda, bu artık koz olmaktan çıkar. Karşı tarafın da "yeter be!" demesiyle, mantar zehrini ilişkinin içine katmış olur.
Ayrılırım Oku : ilişkinin başlarında, seni terk ederim demek, biraz katlanılır bir şımarıklık ve kaybetme korkusuyla birleşir; karşı tarafın yaşamak istemediği bir durum olur. Henüz aşk taze, ilişki yıpranmamış ve etrafta hiç kullanılmış ok yokken; son derece kullanışlı olan bu koz; süreklilik halinde ciddiye alınmaz, tehdit olarak görülmez. Hatta, birlikteliğin üstünden uzun zaman geçmiş ve başka darbelerle de sallanmışsa, tam tersi olur. Attığınız kurşun size geri döner ve partneriniz şöyle bağırabilir: Gidersen git be!
Bana Muhtaç Oku: En başından beri bahsettiğimiz süreçte, yani zaman aşımı ve alışkanlıkların, tutku ve heyecanın yerini aldığı dönemde; kişilerin üstüne anlamsız bir özgüven oturur. Nasılsa evlendik, nasılsa beni seviyor, asla aldatmaz, bensiz yapamaz, ben özür dilemem, ayaklarıma kapanacak, sevişmeyerek ceza veririm gibi türleri olan, nasılsa bana muhtaç oku, insanın bir anda duvara çarpmasına sebep olur. Artık evlendiği ya da ilişkisi olduğu için, kendine bakmamak, karşı tarafın zaman içinde heyecanını yitirmesine sebep olur. Bana bağımlı, bensiz yapamaz diye düşünenler; gün gelir hiç ummadıkları zamanda terk edilirler. Özür dilemeyi unutan çiftler, gönül kapısını başka biri çaldığında açmaya en meyilli olanlardır. Cinselliği silah olarak kullananlar, ne kadar çok aldatıldıklarını ya hiç öğrenemezler, ya çok geç fark ederler.
Sadece kadın-erkek birlikteliklerinde değil, dost, iş ve aile ilişkilerinde de sıklıkla görülen bu zehirli oklar, tüm ilişkileri zedeler. Zehrin kana karışıp hasta etmesi uzun sürdüğünden, kişi gereksiz özgüven içine girer. Gün gelip apansız ve anlam veremediği kaybedişler yaşadığında; gerçek hayatla yüzleşir.
Yoksunluk ve yalnızlıkların sebebini kendinde aramayanlardan olmayın. Biriktirdiğiniz tüm zehirli okları atın. Onlar aşkın tam ortasını hedef alırlar!