aslında en hakiki asktir.cunku ask karsilikli oldugu vakit birinden biri o askın hammaligini yapmak zorundadir.ama tek kisilik oldugu vakit * kendi
icinde yasar kisi onun ezasini ve sefasini kendi ceker.tek basina yudum yudum yasar.bir surete asik oldugunu anlar elbette ama bilmezden gelir.hep hayaller icindedir.aslında boyle olmasi iyisir cunku hakiki hayat kıyıcı,kirici ve yok edici bir dunyadir.insanin ayakta durmasi icin oldurmesi ve yok etmesi gerekir bu dunyada.ama kisi kendi ic aleminde ask yasiyorsa bu savasta yeralmaz.imrenilecek insanlardir.bazilari icin onlar tas kafali serserilerdenb baska birsey degildir.belki dogru belki yalnis ama hic olmazsa dunyayi kendi icindeki cehenemleri ile hergun daha da bombok eden insanlardan degildir. o yuzden bu tip insanlar varsa etrafinizda birakin kendi hallerine yasasinlar.
aşkına karşılık alamama durumu varsa aşkın mazoşist yaşanma halidir. aşık olunan kişi bu durumdan haberdar bile değilse allah akıl fikir versin denilir ve er kişi kendi haline bırakılır.
çok yanlıştır. aşkı tek kişilik yaşayanlara talimatları veriyorum: git, soğuk bir duş al iki tokat at kendine, sonra da biraz porno izle unutursun. unutamıyorsan seve seve olmuyorsa sike sike olucak. bunu da unutma.
ölmek istersiniz, çünkü ölünce acının da dineceğini zannedersiniz.
hayat devam eder oysa ki. ve ancak bir ay sonra bunun farkına varmaya başlarsınız.
onu görmek istemezsiniz. ama bu acıdan kurtulmanın en iyi yolu da onu sürekli görmektir. çünkü yaranız sürekli taze olduğu için o acıya alışırsınız. ve acıya alıştıkça da artık yaranız iyileşmeye başlar, çünkü çevrenizi görmeye başlarsınız tekrardan. ve çevrenizi farkettikçe de yaranız kabuk tutmaya başlar. ama asla kapanmaz.
çevrenizdeki sevgilileri görünce ahlak zabıtası kesilir, onlar için her türlü bedduayı edebilirsiniz aşklarını uluorta yaşadıkları için. ikisine de tekme tokat dalma isteği bile gelebilir içinizden. veya o kız o hıyarda bende bulamadığı neyi buldu ki ona yöneldi diye düşünürsünüz. mutlaka bir şey buldu ki sizde olmayan ona yöneldi. kıçınızı yırtsanız da onun artık sizinle olmayacağını bilirsiniz. arabesk olursunuz.
sevgilisi olan arkadaşlarınızı deli gibi kıskanırsınız. ama bunu onlara belli edemezsiniz. ederseniz abaza damgası yersiniz. sevgilisi olanlar veya aşkı pek de umursamayanlar ehe ehe sana kız mı yok olum çık dışarı gez veya elbet senin de olur bir gün derler. hep o bir gün ü beklersiniz, asla gelmeyen...
tanrı 'ya olan inancınızı bile yitirebilirsiniz. bu bünyeden bünyeye göre değişir. çünkü ne olur o benim olsun diye ettiğiniz dualar kabul olmayınca ister istemez tanrı varlığını da sorgulamaya itiliyor insan. ve her ne kadar çok aşk acısı da geçse insanın başından, insan asla bu acıya alışamıyor. her seferinde aynı şiddetle tekrar tekrar yaşıyor...
"aşk tek kişilik deliliktir / iki kişi nasıl delirir?"
metüst yazmıştı ben okudum.
ve bunun ardından gelen;
"Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgârda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim...."
sorunsalıdır. ( (bkz: ezginin günlüğü))
sevgilin vardır ama yok gibidir. bu durumda sen mantıken bi ilişkinin içindesindir de, fiilen pek değilsindir. e böyle olunca da aslında iki kişi yaşayınca daha güzel olan aşkı, siz çift olarak tek başınıza yaşıyorsunuzdur. böyle tuhaf bi durumda aşkı tek kişilik yaşıyor olursunuz.