kelebekler uçuşurdu, zaman su gibi akıp giderdi, hayat, her şey yeni bir anlamlandırmayla anlamlandırılırdı, çiçekler kuşlar daha başka anlamlara gelirdi, şarkılarda lezzet bulurdun. aşk ne güzel şeydi.
bir gün aşkın cefa gerektiren tarafları da ortaya çıktı. o zaman aşkı kötülemeye başlar bu insan.
kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun? aşk acısı saçmaymış, aşk yokmuş, aşk yalanmış.
tutarsızlık bu. gerçek aşıklar bilirler ki aşkın cefası da güzeldir. yine de terk edilince olmadığı daha iyi olmuş diyerek teselli aramanın yollarına bakmakta fayda var. cefa da belli bir yere kadar.
ama cefası var diye aşkı reddederek aşka karşı küfre giren insanlar nankördür.