gerçek aşkın rengi siyahtır. hüzün kokar buram buram, biraz kalp ağrısı ve genelde siyahın rengi olan "asilliğe" bürünür gerçek aşk. kopkoyudur gerçek aşkın rengi, karanlıktır, korkutur karanlığı insanı, aldatır ve ancak gerçek aşıklar o karanlığın ardında küçük bir ışık olduğunu görebilirler...
aşkın rengi siyahtır: bir parça hüzünlü ve bir o kadar asil...
öncelikle siyah diye bir renk yoktur, dolayısıyla aşkın rengi siyahtır yanlış bir cümledir. tüm renkleri soğurduğu için siyah bir renksizlik durumudur.
aşkın rengi aşkın evrelerine göre değişir. ilk zamanlarını yaşıyor ve çevrenizi göremeyecek kadar etsinde kalıyorsanız rengi pembedir. zamanla dengesine oturmuş iyi yanını da kötü yanını da görüyorsanız fakat artıları ağır bastığı için hala seviyorsanız rengi beyazdır. daha da ilerleyen evrelerinde artık anlaşamıyor, sürekli birbirinize girip ayrılığın size daha iyi geleceğini düşünüyorsanız ama yine derinizde bir yerde hala aşıksanız o zaman aşkın rengi siyahtır. aşk asla kaybolmaz sadece renk değiştirdikçe kendine farklı bir yer bulur insan kalbinde.
edit: yani diyorum ki aşkı siyah, kötü görmek istersen öyle görürsün. güzel, hiç bitmeyen, ne kadar darbe yersen ye aşksız bir dünyanın bir hiç olduğunu düşünürsen renkli görürsün.
yanlıştır efendim. aşkın rengi belirsizliklerle dolu olduğu için gridir efendim gri. siyah kesinlik belirtir. sonun acısını, yasını taşır. oysa gride herşey belirsizdir. zaten aşk sisli havada bastığın yeri görmeden gezmek gibidir.
başlangıç rengi pembedir efendim ama sonrasında siyaha dönme ihtimali kuvvetle muhtemeldir. hadi siyah olmasın gri olsun ama sürekli pembelik beklemek boş bir beklenti olur.
aşkı görmek istediğiniz gibi görürsünüz. renginide siz belirlersiniz. çok mutlu bir ilişkini vardır aşkın rengi beyazdır, sırf cinselliğe dayanan bir ilişkiniz vardır kırmızıdır, geleceği hayal ederek yaşadığınız bir ilişkidir pembedir, sonu yakın olan bir ilişkidir siyahtır.
not: tek renk olsa herkes aynı şeyleri yaşaması lazımdır.