mantıkla hareket eden insan aşkın uzağından bile geçemez.. mantığın olduğu yerde aşk olmaz! mantıklı aşkı sürdüren varsa bir zahmet beni bulsun. bir şey soracağım..
Ellerin bile değişik gelmeye baslar sana asık oldugunda. Mantık ne ki la, diye sorarsınız asık olunca. Lakin cevabı veremezsiniz. Her şey değişir, her şey değişik anlamlar bulur. Bir kırmızı gul günlerce anlatamayacaginizi 5 dakikada anlatır. insan sevdiğine değil de kendisine ağlar. Kendi için cabalar oysa sevdiği için cabaladigini zanneder.
Kısacası ask la mantık aynı vücutta durmaz. Ask kalbe girer ama; bütün uzuvların gorevini unutturur. Ozellliklede beyin bütün özelliklerini kaybeder, mantıksızlık iste tam burada baslar.
böyle bir tanımla 'aşk'ta mantık arayanın kafası çok değil yakın zaman da pert olur. mantık ve algıyı soyut düşüncenin içinde, 'hırsı' aşk ile karıştırıp yaşamak, akıl kârı olur muydu? hiç... aşk'ta mantık arayanların kalplerine danışmaları önemle rica olunur.
yoksa;
günümüz dünyasında, delilerin olduğu yere tımarhane değilde, "ağır ruhsal sorun yaşayan hastaların akıl odaları" tanımı kullanıldığını hatırlatmak isterim.