cepte kısıtlı para olduğu için, ona yemek ısmarlarken, sen neden yemiyorsun sorusuna, bilimum klişe bahaneyi uydurmak. sevdiceğin yemeğine bakıp iç geçirmek ve eve gidince makarna'ya talim etmektir.
önceleri sadece görmek için bazen karşılaştığın cadde de bir aşağı bir yukarı öylece yürümek sonra ise bin kilometrelik bir yolu ayda bir gitmek. ve tüm bunları sadece onu görmek için yapmak karşılık beklememek.
normal şartlarda yapılmayacak sıradışı şeylerdir.
örneğin; içtiğin bira şişesini kırarsın ki kimi sitelerden çalacağın gülleri kolay kesesin, sonra güllerini çaldığın sitenin birinden kaçarken arabayla elektrik direğine çarparsın. sabah 5 te ailesi rahatsız olur falan demez kornaya basa basa gider kapısına serersin gülleri. ama güllerin en güzeli bu kadar şeyin ve başka çok şeyin uğruna yapıldığı sevgilir.***
en kötüsü bile bile aldanmaktır.bilirsin yalan söylemektedir sana,yalana hiç de tahammülün yoktur ama o söyleyince bir kılıf uydurur o yalana aldanırsınızdır,inanırsınızdır.
farkedilemeyeni farkeder olur insan, şarkı sözleri bir başka anlamlı olur, uçan bir kuş hergünkü gibi uçar ama o an melaike gibi gelir insana, rüzgar şöyle bir yalayıp geçerken yüzünü aşığın, derin bir of çektiregelir o andan sonra, dünyayı bir eliyle kaldırmak geçerken içinden maşukun masumca bir bakışının hatırlanması ezikliğin dibe vuruşudur, beklediği durak kutsaldır maşukun, aldığı nefesi alabilmek adına aynı şehirde yaşıyor olmak nimettir o andan sonra, her an her saniye yanında olmak, koklamak, hissetmek geçer içinden, günlerce birlikte olsanda bir saat ayrılık geçmez olur, her hatun biraz sevgilidir artık, herkeste bir parça ondan vardır, yoksa da aranır, özleyince aşkını çektiğin bir derin bir nefes sigara okyanusa açılan bir oencere gibi serinletir derinden yanan yüreği ve böyle böyle anlatıla anlatıla bitecek gibi değildir.
kalbine hakim olamadığın zaman oluşan durum.
ruhunu hiç olmadığı bir yere koymak. onda bırakmak tamamen teslim olmak belkide hiç birşeye üzelemeyip dünyaya boş gözlerle bakmak. düşünmek hep düşünmek sevdiğini. nefes aldığını bile unutmak yanında...
kendine dair ortada bir şey kalmadığını bile aşık olma durumu geçtikten sonra fark etmek, gerçeği değil görmek istediğini görmek ve 'yapmam' dediğin ne varsa yapmak.. bu yapmam dedikleri de şunlara benzer olabilir..
kendi odasında bir çorabı yerinden oynatmayan bir kişinin sevgilisinin evinde temizlik yapması, bulaşık yıkaması. yemek yapmayı bilmeyen birinin yemek yapmaya çabalaması, beceremese bile en azından denemesi. daha önceki ilişkilerinde sınırlarına müdehale ettirmeyen birinin sınırlarını kaldırması, aşık olduğu kişinin istekleri doğrultusunda görüştüğü kişileri belirlemesi, sırf o istedi diye bazı insanları hayatından çıkarması, gerekirse telefon numarasını, msn adresini değiştirmesi. 10 dk bile olsa görebilmek için yorgunluğa veya cebinde parasının olmamasına aldırmadan saatlerce yol gitmesi ve buna değdiğini düşünmesi. daha önce kimseye göre plan yapmamış birinin farkında olmadan planlarına onu da dahil etmesi, hatta bazen abartıp planlarını sırf ona göre yapması. 'ben aşık olmam' diye ortalarda gezinen birinin aşık olduğu durumunu kendine bile itiraf etmesi zorken karşısındakinin anlayacağı şeyler yapması, ciddi bir ilişkiye girmeyi hiç düşünmezken ve farklılıklarının farkındayken onunla birlikte olabilmek için incinmeyi göze alması.
bu yukarda bahsi geçen kişinin gidişatını aşık olduğu kişi belirler. ne yazıktır ki aşk denen durum böyledir, acıdır. aşık olunan kişi de aşıksa gözleri dünyayı görmez, hatta kuvvetle muhtemeldir ki hayatlarının en mükemmel dönemlerini geçirirler. ama aşık olunan kişi aşık değilse - ki genelde bu böyle olur. çünkü genelde bir taraf aşıktır, diğeri sadece seviyordur, ya sadece etkileniyordur ya da aslında bir şey hissetmiyordur da sırf sevilmek hoşuna gittiğinden veya boşluktan birliktedir.- ilişki devam ettiği sürece aşık olan taraf genelde üzülür. karamsar bir yaklaşım gibi görünmekle birlikte ne yazık ki bu süreçler bu şekilde işlemektedir.. şüphesiz ki gerçekten aşık olan ve bunu ilk örnekteki şekilde, az sevilen taraf olarak geçiren, darbe almış her kişi aşkın aslında sıçmık bir şey olduğunu bilir. ama yine aynı kişi bilir ki her ne kadar sıçmık bir duygu durumu da olsa bunun nasıl bir his olduğunun ve insanın kendisini nasıl hissedebileceğinin bilmesi açısından bir kere de olsa yaşanması gereklidir. çünkü aşıkken insan iliklerine kadar yaşadığını hisseder. yine insan aşıkken iliklerine kadar acıyı da hisseder. dolayısıyla major hırpalayıcı aşk bir kere olmalı ve bir daha olmaması için yukardakine dua edilmelidir.