aşk gerçekten hastalıklı bir duygudur. şöyle izah edeyim efenim. bir insana aşık olduğunuz zaman onun sesini duyduğunuzda o sesin dünya üzerindeki en güzel ses tonu olduğunu düşünür, o kişiyi gördüğünüzde vücut fonksiyonlarınızda ani değişmeler yaşarsınız. örneğin kalbin deli gibi atması, ellerin soğuması, yüzün kireç misali bembeyaz olması ve dudakların mosmor olması gibi. platonikse saplantıya dönüşme ihtimali çok yüksektir. en önemlisi de aşk sizi iyi hissettirmekten ziyade düşüncelerinizi ele geçirdiği için çok kötü hissettirir. işte bu yüzden bana göre aşk hastalıklı bir duygudur ve çikolata yemenin verdiği mutluluk duygusuyla kıyaslanması komiktir.
kesinlikle doğru olan önerme. her hastalık gibi iyileştirilmesi gerekir.henüz tedavisi bulunmadı malesef. bulunsa da kaç kişi iyileşmeyi seçer muallakta tabi. bu hastalığa gönüllü talip olanlar hiç de az değil çünkü.
gerçek örnekleri olan bir teori. yolda yürüyen her pespembe, aşık, mutlu çiftin ardından iki yalnız, kalbi kırık, mutsuz insan yürüyebilir. kısacası aşk mutlu ettiği kadar mutsuz da etmektedir.
amcik bir hastalik oldugu hususudur.hersey güllük Gülistanlik, mor panjurlu evler falan diye giderken erkeğin içinde buyuttugu hayvan firlar siz anahaber bülteni izlerken, spiker hava durumuna henüz geçmeden.artik iliskinizin ömür boyu hava tahmini belirlenmiştir.bir takım yerlerden gelen soğuk hava dalgası .mina koyar caddelerinizin. Zaten küçücüktü yaşam alanıniz bir sokaklik daha yeriniz vardı belki ama tek kullanımlık Alyans bir bok ifade etmiyordur.
"Ne onunla ne onsuz" hastalığının kanınıza enjekte edilmesi ile paraşütünü açtığın gibi 1500 mt yukseklikten atlarsin "dibini görmeyen ölsün" sloganı ile.
Kalan sağlar senindir.
Dip geçmeden olmaz:bahsi geçen erkek bir ....dur, genelleme değildir. Üstünüze alınmayin beyler. rahatladım evet.