günümüzde şehvetle kirlenen aşkı şems-i tebrizi ile zamanımız algısından çok ötede akıcı bir üslupta anlatan güzel bir kitap.
aşk bir şems olmalı ki düştüğü yüreğin sahibini aynı koymasın, değiştirebilsin, dönüştürebilsin.
aşk denince şems gelir oldu aklıma elif şafak ın aşkından beri. bu kitaplada oturdu en tepeye değişmez bulmadan hayatımın şemsini.
sahi, var mıdır ki herkesin bir şemsi?
fantastik sözlere sahip, ismail kadar etkili bir grup vitamin şarkısı.
offfff üzülme be gülüm, sakın üzülme
olmadı işte, ayrıldık
kızmadım sana, kızamıyorum
yeterki sen üzülme ben sana hiç kıyarmıyım
yani o kadar da hıyarmıyım
hıyar dedim de aklıma geldi
yeni sevgilinle aran nasıl
oda seni benim seni çok sevdigim gibi seviyor mu
arasıra goruselim olur mu
misafir ol gel bana yumurta kırayım sana
param pulum yok ama
borc yazdırırız bakkala
seni nasıl sevdigim senin hic şşşeyind.. eee umrunda degil
hatırlarmısın bilmem
o mahur beste çalar müjganla biz fenalasırdık
haa sahi gecen gün bekledim seni
saza niye gelmedin
seni bilmem ama ben acayip gaza geldim
sonra soda içtim, geçti
hatırlamalı, sevgiyle anmalı, unutmamalı, incitmemeli
uçan memeli, kaçan memeli, tutan memeli
öbürü de gelmiş hani bana hani bana demiş
biliyorsun ne yapsam ayılamam senden asla
hafife alma ask vurur insana
birde yer vurur sonra
masa tenisi, bu kadar kolay sanma
sen cok guzelsin
aa acayipsin be acayipsin c hicbiri d hepsi senin mi
hatırlarmısın sazlar çalınırdı camlıcanın bahcelerinde
benimde arabanın teyibini calmıslardı
şimdide seni çaldılar benden
ve şimdi içiyorum her gece
her gece başka bir işkembe
paça, tuzlama, kokoreç, kelle gel beni kısmen yelle
haa unutmadan ebabil bir kuşsa saka daha kuştur
saka kuş olarak kalacaktr
kuştur kuş olacaktır
kuştum kuştunuz kuştular kuşarlar
şiirime burda son verirkene
bi dakka doktor bey geliyorum
şiirime burda son verirkene
seni çok sevdigimi soylemek istiyorum
ha birde yeni bir kedi aldım o da çok şeker
gidişim suskun olmustu ama donusum muhtesem oldu
yaslı gittim sen geldim
ac koynunu ben geldim
bir sinan yağmur kitabı. şems-i tebrizi üzerine biyografik roman. şems'in çocukluğu, gençliği, arayışı, sınavları, karakteri, aşkını* buluşu, aşkı öğretişi ve ölümü... en gerçekçi anlatımla bu kitapta. severek okunacak bir roman...
şems-i tebrizinin mevlanayı bulması ve birbirlerine müritlik ve mürşitlikleri hakkında yazılan sinan yağmur kitabıdır. kalp yorarak okunur. kendi aşkını biraz daha koyarsın gözünün önüne "benim ateşim nasıl yanıyor. söndüm mü kül müyüm?" diye içine aşk tohumlarını serpebilen güzel anlatımlı bir roman. inançlı olan herkese tavsiye edebilirim.
--spoiler--
"Geceden sonra doğan ve kalplerin çöllerini cennetlere çeviren bir gözyaşı bu. Çoraklaşmış ve çöle dönmüş kalpler; açın sadrınızı! Aşkın gözyaşları, serin serin, sağanak sağanak, üzerimize damlıyor; bakın gökyüzüne, nasıl da aşk yağıyor."
--spoiler--
"dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana, bir şeyler anlatacağım bütün kulaklardan gizli,
herkesin ortasında konuşacağım; ama senden başka duyan olmayacak söylediklerimi."
eski sevgilinin fotoğrafına bakmak adlı başlık beni alıp nereye götürdü ise bu saatte, onu düşünürken, bu başlığı görüp "bir gün belki hayattan, geçmişteki günlerden, bir teselli ararsın, bak o zaman resmime" diye mırıldandığımı farkedip, "ama bu enrty resimdeki gözyaşları değil aşkın gözyaşları.zaten resim de aşkın resmi değil miydi?hayır, eski aşkın resmiydi.resim değil fotoğraf olacaktı, öf.ay ne diyorum ben ya bu saatte!" dediğim ve gidip uyumaya karar verdiğim, an itibariyle ilgilendiğim son entrydir. ******