en boktan zamanda, en bitik anda, en batık durumdaki kurtarıcı. derinlere dalıp çıkaran el gibi karşına çıkan bir gülümseme, kalp ağrısı, boğaz düğümlenmesi, yürek çarpıntısı...
yaşamaya dair son kalıntılardan kıvılcımlanan yangın içindeki ormanları tatlı tatlı yok ederken, ilerideki çorak günler sadece ileriyi görenlerin gözünde; sonunu düşünenlerin ağzında ve söyleyenlerin dudağında bırakılır.
bir yudumda bile sarhoş edecek etkiyi verebilecek hangi içkidir? bu marjinal fayda bu kadar ekonomik elde edilebilecek bir şey mi paranın ilahlığında?
bir göz ve dayanak bulan bir beden ve o.
varsa sende varsın. o bir sebep, o bir başlangıç ve o bir son.
ve yine en boktan zaman, en bitik an, en batık durum.
ama düşüncesi gerçekten güzel. hiç ummadığın bir yerde ummadığın biriyle karşılaşıp sevgili olma fikri nedense hep güzel gelmiştir bana. ne bileyim otobüste, bir markette alışveriş yaparken, gitmeyi hiç istemediğim ama ufak bir işini halletmek için gittiğin bir yerde, arkadaşlarla çıktığın bir gezide... ikiniz oraya gelene kadar gerçekleşen olaylar silsilesi tıpkı filmlerde iki sevgilinin birbirini bulmadan önceki hayatlarına kısaca değinilen doldurma sahneler gibi değil mi? biraz toz pembe ama düşüncesi güzel. kendisi de güzeldir herhalde yaşansa.