hayatın bize verdiği bu en güzel duyguyu daha yoğun, daha fanatik yaşayamamak. özlemek tuzu, hüzünlenmek ve ağlamak ise sosudur aşkın, kötü yanı değil.
aşkın en kötü yanı; düşündüğünü gerçekleştirememektir bence.
sıcacık ellerini tutmak isteyip başaramamışsan, onunla sadece 1 kez gelmek bile yetiyorsa sana ancak bir türlü ulaşamıyorsan, onun ten kokusunu içine çekip boğulmaya razıysan ama bunu yapmak elinden gelmiyorsa ve onunla sevgili olmayı isteyip reddedildiysen...
aşkın en acı/kötü yanını görmüşsün, tatmışsın demektir.**
karşılıksız olmasıdır. ya da platonik olmasıdır diyelim.
gidip konuşup açılsanız reddedilme korkusu vardır sizi yıkacak ve her ne kadar küsmem deseniz de hayata küstürecek olan.
konuşmasanız ona yakınken aslında çok uzak olma duygusu vardır içinizi körükleyen. bu yüzden zaten büyük bir duygu karmaşasıdır aşk. ama o an ne hissediyorsanız onu yaparsınız doğru ya da yanlış daha sonra bunun acısını çekersiniz ya da mutluluğunu yaşarsınız. her durumda karmakarışık duygularla doludur aşk dediğin.
eğer karşınınzdaki kişi sizi sevmiyorsa ve aşkınız tek taraflı bi aşksa bunu gurur yapıp hiç bi zaman açılalmama, onun sizi anlamayacağını düşünmek. aşkınızla gururunuzun ve duygunuzla aklınızın çelişmesidir. *
insanı aptallastırmasıdır. mantık insanının bile mantıklı düşünce dısarısında kararlar vermesine sebep olur. bas agrısı ve sürekli düşüncelerle uyanmaları da araya sıkıstırmak gerekli tabi ki.
-aldatıldığında yada terkedildiğinde bir b*k düşünememektir.
-yanlış gördüğümüz olaylara bile zaman zaman kayıtsız kalmaktır.
-uzun sürüp bittiği zaman g*t gibi kalmaktır.