henüz tam kavrayamasam da bana fazlaca mantıklı gelen ve beni, buna inandıracak şeyler gördüğüm düşünce.
aşk deyince aklıma hep ömrü aşan, dünya'yı yerinden oytacak gücü hissettiren bir şey olduğunu düşündüm ya da belki de bu, şairlerin bir yalanıydı. gene de benle alakalı bir şeydi ve karşımdakini düşünmemiştim bile hiç. karşıdakini düşünmek sevmekle alakalı geldi bana çünkü.
aşk böyle olamazdı ya da aşka hep yanlış gözlüklerle baktım. belki de aşk, bir korkuydu sadece. nasıl kalp bilinmeyen bir şeye odaklanınca hızlı çarpıyor ve bir atağa hazırlanma haline geçiyor, aşk da böyle bir şey olabilir. bunu bilmiyorum, hiç yaşamadım böyle bir şey. bir kadınla beraber olurken de bir süper kahraman halleri olmadı hiç bende.
şimdi bakıyorum da, neden olsun ki?!
tamam, olabilir. hissettiğim şey bana dağları da deldirebilir ama böyle hissetmedim diye aşık olmadım diyorum ama sevdim, sevdiğim tarafından sevildim de. gayet güzel günler yaşadık beraber, tabi neden bitti diye düşünmüyorum.
ama.. bencil olduğumu kabulleniyorum çünkü bunları hissetmedim ya da hissetmedik diye bitti, belki o da en az benim kadar bencildi.
sırf daha da güçlü olamadık diye güzel günleri harcadık, belki!
şuan o güzel günleri hatırlayıp da üzülmüyorum, pişman değilim çünkü bencillik yapacağımın farkındayım.
bir de diğer aşklara bakınca, nasıl bittiklerini görünce..
mesela çok yakıştırdığımız çiftler, ayrılınca.. nasıl da üzüyor değil mi?!
gücüne güç katamadığını düşündükleri için olmasın o!!
neyse, daha da atmaya gerek yok. tek bir aşk var artık gönlümde, gerisi tırt.
bu aşk bana doğayı sevdirdiği sürece olacak, buna eminim ama o aşkın yerini asla bir kadın alamayacak, belki çok seveceğim ama aşk, o olmayacak!