2012-2013 sezonunda istanbul Devlet Tiyatrosu'nda izleyiciyle buluşan oyun.
--spoiler--
Eski istanbul Aksaray'da bir mahalle ve mahalledeki tulumbacılar ve Firuz Bey, çok sevdiği (oğlu gibi sevdiği) Artin'e mahallelerine yeni taşınan eski saraylı Mahitap Hatun'u yakıştırması. Birbirlerine aşklarını ilan ettirmesi ve bu mahalledeki tulumbacılar, kadınlar, gençler, çocuklar... Şarkılarla, danslarla... Ve meşhur Aksaray yangını...
--spoiler--
Yazan: Güngör Dilmen
Yöneten: Faik Ertener
Dekor Tasarımı: Osman Şengezer
Kostüm Tasarımı: Mihriban Oran
Işık Tasarımı: Önder Arık
Müzik: Cem idiz
Müzik Direktörü: Melikcan Zaman
Dans Düzeni: Yeşim Alıç
Yönetmen Yardımcısı: Işıl Dayıoğlu
Asistanlar: Özlem Çakar, Ebru Saçar
Oyuncular:
Artin: Turan Günay
Mahitap: Demet iyigün
Firuz Bey: Ergun Akvuran
Merzuka: Ayşe Tunaboylu
Abidin: Macit Sonkan
Huriye: Işıl Dayıoğlu
Şükriye: Emine Şule Gezgöç
Emine: Lale Gençtürk
Hacer: Ebru Saçar
Bohçacı Bahriye: Özlem Çakar
Genç Kızlar: Eda Demirsoy, Gözde Akın, Kübra Kip, Nermin Koçak, Neşe Ceren Aktay, Nilay Aydınalp, Özge Korkmaz, Tuğba Aydınlıoğlu
Tulumbacılar: Cem Öntaş, Murat Turhan, Oğuz Turgut Genç, Onur Sülen, Ozan Emre Altın, Serdar Aydın, Umut Külen, Ümit Deniz
Nane Şekerci Halis: Emre Akarsu
Erkek Çocuk: Hıdırcan Bal
Kız Çocuk: Okyanus Dayıoğlu
Sahne Amiri: Oktay Uçar
Kondüvit: Emrah Tirsi
Işık Kumanda: Serdar Yaman
izleyicisinin "bu oyun neden yazılmış; bu değerli isimler nasıl olmuş da bu proje içinde yer almış" gibi sorular sormasına neden olan bir oyundur. Sahne geçişleri çok alakasız, oyunsa baştan aşağı durağan olmuş. Oyunun tek ilgi çekici sahnesi "mektup yazma" sahnesidir. O sahnede bile nezakaten gülümsüyorsunuz. "2 saat boyunca izlediğin bu oyun sana ne kattı?" derseniz, "koca bi hiç" derim, o kadar!
konusu aşk olan bi tiyatro beklerken hiç de aşkla alakası olmayan oyun. ortadaki aşk kesinlikle yansıtılamamış. çiftler zorla beraber olmuşlar gibi. ama müzikal olması çok hoştu. şarkılar, söyleyenlerin sesi, gayet güzeldi. başroldeki bayan * fena gitmiyordu ama seyirciler alkışlarken adeta somurttu. oyunu genç delikanlılar ve aksaraylı kızlar * güzelleştirdi sadece.
şu sıralar küçük tiyatro'da oynanan güngör dilmen oyunu. 19. yüzyıl istanbul'unu anlatan oyunun esin kaynağı 1855'te yaşanan aksaray yangınlarıymış. oyun her ne kadar 160 sene öncesini anlatsa da günümüz mahalle yaşamına ilişkin güzel çıkarımlarda bulunmanızı da sağlıyor.
--spoiler--
ikili ilişkilerde alınan kararların el âlemin temennilerinden, 'ileride olur' söylemlerinden beslenmemesi gerektiğini vurgulayan oyunda her şey firuz bey'in bir evliliğe vesile olup sevap kazanmak istemesiyle başlıyor. ermeni artin ve eski saraylı mahitab evleniyor. artin bu esnada müslüman olup adını değiştirmek zorunda kalıyor. sonrasındaysa ne mahalleli ne kilise ne de camii kabul ediyor artin'i. kendisi de diyor zaten ''camide artin, kilisede nurettin'im.'' diye. Arada kalmışlığı onu kendi benliğinden de olmaya çalıştığı kişiden de koparıyor. paraları bitmeye başladıkça araları da iyice açılıyor mahitab ile artin'in. aralarındaki sorun; artin'e göre mahitab'ın aşktan başka bir şey bilmemesiydi, bana göre mahitab'ın bir türlü gerçekleşmeyen beklentileriydi.
--spoiler--