seks sonrası hayatın anlamsız gelmesi...
kanadı kırık ceylan hissiyatı...
pek bir jan janlı yapısı vardı...
başlamıştım gidiş gelişe..
portakal suyundan bir yudum aldım..
kaçıncı milyon kez...
içtiğimiz anlaşılmasın diye light sigara içtiğimiz zamanlar geldi aklıma, uzak zamanlar, kimi zaman sex hikayeleri yazar, kimi zaman da arakadaş ortamında anlatırdık yaşamış gibi.
kimse vurmazdı kimsenin yalanını yüzüne, hikayeleri o kadar abartmıştık ki sex hikayelerini, sexten sıkıldığımıza, artık ara vermemiz gerektiğine, böyle giderse vücudumuzun iflas edeceğine inanır olmuştuk..
-yav necla seninle de uzun zamandir sevisemedik...
-ama saldiray abi ben evlendim
-insan bi haber verir necla. yav necla senin bi bacin vardi,ne oldu ona?
nedense bu replik gözümün önüne geldi. nereden çağrışım yaptıysa artık...
ulan bende diyorum, bizim hakkımızı kimler gasp ediyor da biz böyle elimiz sikimizde dolaşıyorz. meğer kazanovalar aramızdaymış.
aşkından içinde kalmasını isteme cümlesi. *
tan gazetesinin kapanması ile gazetedeki hikayeleri yazan bol fantezili arkadaşın işsiz kalıp sözlüğe yazar olduğunu görüyoruz. yahu bir mahallenin ablası hikayesi vardır ki aklımdan çıkmaz yıllardır aklımdan. ne gazeteydi be tan.
zaten bu dünyada hayal gücünü ayakta alkışladığım iki kişi var biri o hikayelerin yazarı biri de iffet filminin senaristi.
''aşkım içimde kal, seni çok seviyorum, herşeyimi seninle yaşıyorum, boz beni aşkım'' diyecek sevgiliye ancak, lan manyak içinde olduğuma göre bozulmuş olman gerek denilecek, bununla da yetinmeyip hem içimde kal hem boz beni bu ne yaman çelişki anne türküsü söylenerek ayılması için acı bir kahve hazırlanacaktır.
not: rüyası bile şerefsiz olan troll fantazisi, insan diye aramızda geziyor sırf okuma yazması ve teknik imkanı var diye sözlükte yazarlık yapıyor, utanılasıdır.