sözlükte yorumları okuyunca, aldığı reytingi hak etmediği, türk halkının zevklerinin ne olduğunu gözler önüne serdiği gibi iddialar havada uçuşunca üşenmedim, gittim, geçen haftanın reytinglerini araştırdım, bir de ne göreyim reytingi yerlerde olan bir temcit pilavı...
(bkz: hani lan reyting)
daha önceki bölümlerini izlemek için annemle kavga eder, sırf daha sonra ders calısıyorum izlenimi vermek için iki saat geç bile yatardım. çok gülerdim bu diziye hatta doğa rutkay'a aşıktım bile diyebilirim. ama her ne oldu bu dizi yayından kalktı. üzüldüm muhabbetini yıllarca yaptım, söyle güzeldi, böyle muhteşemdi diye anlattım, anlattım durdum. ve aradan geçen uzun süreden sonra yeniden çekilmeye başlaması hem beni hem de yurdum insanını çok mutlu etmişti. fakat umduğum çıkmadı, hayallerim suya düştü. nedense yeni bölümler beni güldürmedi hatta daha da bir ifrit ettirdi kendisinden. artık mehmet ali erbil'e gıcıklığımdan mı kaynaklanıyor bu durum, yoksa doğa'nın şahanla aşk yaşamasıyla mı ilgili bilemiyorum. ama böyle düşünmeyenin sadece ben olmadığından da adım gibi * eminim.
muhteşem bir tan şarkısı; dinlettikçe dinletir... mal mal gözleri daldırır falan...
aynı mehtaba bakıp;
aynı yıldızı sen de izliyor musun?
aynı filmi seyredip;
aynı sahnede sen de ağlıyor musun?
aynı kitabı okuyup;
aynı satırı sen de çiziyor musun?
affına sığınıp, bir cahillip edip;
sana sesleniyorum!
her gece dua edip, hayallere dalıp;
seninle yaşıyorum...
şimdi zamanı geldi, sana haykırıyorum;
uyuyor musun?
duyuyor musun?
aşkım aşkım!
bu gece kendime şaştım..
gururum kapalı bir duvardı;
bu benim bütün dünyamdı, onu da senin için açtım...
aşkım aşkım!
bu gece ışıkları yaktım...
oturup pencerenin önüne;
gelecek misin diye baktım
sonunda kendime şaştım...
affına sığınıp bir cahillip edip;
sana sesleniyorum!
her gece dua edip hayallere dalıp;
seninle yaşıyorum...