"Aşk bir kelebek gibidir, peşinden koştukça hep senden kaçar.. En iyisi bırak uçsun, inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunuverir... Aşk mutlu eder, bazen de üzer ama aşk özeldir, aşkını hak eden birine sunarsan eğer.." der, müşfik kenter...
-ebilmek varsa mümkündür herhalde. kişi seçebilir. niye seçmesin ki? aşık olur kaçar o'ndan bir şekilde böylelikle aşksız kalır, bir süre sonra da unutur gider. ha niye böyle birşey yapar bilemem. belki manyaktır, belki acı çekmekten hoşlanan sadisttir, ağzı yanmıştır istemiyordur vs. vs.
bir de gerçek aşkı yaşmamış olan insandır açıklaması çok makul gelmedi. gerçek aşk ne ola ki? kime göre neye göre gerçek? afaki, izafi bir durum söz konusu iken "gerçekten" bahsetmek bu seçimi açıklamaya yetmiyor.
ayar vermeye çalışan godiklerden çok daha mantıklı şeyler düşünebilen insandır.
bu hayatta her şeyi kendimiz seçeriz. aşkta da böyledir bu. aşkı seçmek de reddetmekte ondan kaçmakta bizim elimizdedir. kendi beceriksizliklerimizi ise dünyanın saçmalığına yormakta üstümüze yoktur. aşka da aşksızlığa da sen karar veremezsin demek insana en ağır hakaretlerden biridir. dinlerin insanlara kul hakaretinden sonraki. hayatın ve bireyin kutsallığına, onun özgüvenine olan saygısızlıktır, haddini aşmaktır.
ben karar veremiyorum böyle şeylere diyenlerin cami duvarına gitmesi salık verilir.
aşkın paranoyadan ibaret olduğunu düşünen insandır. dilerse temellendirir farkında değilmiş gibi, inanır, yaşar bunu. dilerse de hatırlar fikrini. farkeder yarattığı evreni, siliverir. ardına bile bakmaz.