aşkı inkar etmek

entry1 galeri0
    1.
  1. yürekten gelen sesi duymamaktır. aslında o avazı çıktığı kadar bağırır, dilediğin gibi yaşa, ölümüne seviş, kalbinde çığlık atıp çırpınan bu kuşu duy diye... ama o çırpınan kuşun kanatları zamanında öylesine kırılmıştır ki, öylesine yaralanmıştır ki, yine aynı duyguları yaşar mıyım acaba, yine üzülür müyüm, yine gözyaşı döker miyim? diye zihinde dolaşan bir sürü soru işaretleriyle indirir o kuşun kanatlarını. bazen kendini duyguların akışına bırakmak ister, bu gözlerine, dokunuşuna, gülüşüne yansır, hisseder, hissettirir, ama yine o soru işaretleri o gülüşün açtığı gamzeleri doldurur, bakışına yansıyan gülümsemeyi söndürüverir. yaşanmışlık barındıran her bir anı sarar yine tüm bedenini. bacaklarını karnına çekip dayayıp doyasıya ağlayıp hepsini teker teker denize fırlatmak geçse de içten, soru işaretlerinin ördüğü duvarı aşamaz. o duvar resmen evi olmuştur, kaplumbağa misali sokar kafasını ve çıkmak istemez o duvarın içinden. dökülen her bir gözyaşına lanet eder ama yine de çıkaramaz kafasını duvardan. hayatının sonuna kadar orada kalamayacağını bilse de, o kuşun kanatlarını hissetse de, çıkmayı kabul etmesi için zaman gerekir, ve yaşadığı duygu her ne ise, aşk, sevgi, veya başka bir şey, her neyse inkar eder. reddeder.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük