Aşık olduğum ve hoşlandığım kızlar tarafından red edildikten sonra zamanla ümitlerim iyice tükendi ve aşktan soğur oldum hatta aşktan nefret etmeye başladım. Ama yine de gerçek hayatta, film ve dizilerde ve sosyal medyada romantik içerikler gördükten sonra ister istemez içimde bir hüzün oluşuyor. Ama ben bu duyguları yaşamak istemiyorum, artık aşkın beni içten içe üzmesini istemiyorum. Aşk vb. duyguları uzun bir süre unutmak istiyorum, çünkü aşk bana artık sevgiden çok acı dolu duygular hissettiriyor.
Aşka karşı içimde öyle bir nefret ve soğukluk var ki benden hoşlandığını söyleyen bir kız karşıma çıksa bile (ki böyle bir şeyin olmasına imkan vermiyorum) elimin tersiyle iterim onu. Çünkü artık eminim, ben aşk insanı değilim, aşka düşmanım ve artık hayatımda aşka ve sevgiye yer yok. En iyisi aşktan uzak bir şekilde yaşamak, dertsiz, hüzünsüz ve sıkıntısız bir şekilde.
Bir insanın içinizdeki bazı duyguları katletmesiyle oluşan durum. Öyle içiniz acır ki dönüm noktası olur belki de hayatınızın. Sevemezsin...Hissedemezsin...
arkadaşlarla toplaşılır beraber bir şeyler yemek için bir yere gidilir. içeri girilir, vee o da ne! bir çift, masada beraber yemek yiyorlar. sonra onları görebilincek bir köşeye sinilir ve izlenmeye başlanır. kız oğlanın omzuna yaslanık vaziyette yemek yemektedir. sonra bunlar yemeği bırakıp birbirlerini yemeye başlarlar. oğlan yorulur sanırım biraz ara verir bu sırada telefonundan bir şarkı açar. ''arsız bela'' sonra bunlar kafa sallamaları eşliğinde biraz yemekten yer, sonra birbirlerini yerler falan. sonra kalkarlar ve giderler.
kısacası, aşk denilen şey buysa eğer, yani saçma sapan bir şarkı eşliğinde birbirini sömürmekse, aşktan soğudum yeminle.
her yaşanılan ilişkinin sonunda yeni bir sevgili, yeni sorumluluklar, yeniden bir insana güvenmek, tanımak, yeniden çaba sarf etmek, o insanla birlikteliğini uyuma oturtmak... hep zor gelir. her defasında insan kendi kabuğuna çekilir, aşktan, yeniden sevmekten soğur.