sırf bu yüzden birkaç ay önce çok iyi vakit geçirdiğim, flörtleştiğimiz, sohbetinden keyif aldığım birisiyle bir anda görüşmeyi kestim. ondan iyice hoşlanmaya başladığımı fark edip, bir daha daha önce yaşamış olduğum hayal kırıklıklarını yaşamaktan korktuğum için, belki de bencilce bir şekilde arkadaşlığımız bitti.
Kayıp zamanın izinde mr.swann çok korkardı aşık olmaktan. ilk o zaman şaşırmıştım insanlar neden korkar böyle birşeyden diye. Ama zamanla içinde yaşadığımız yüzyılda ne kadar gerekli bir korku olduğunu anlıyor insan. Kaybedicek şeyleri olan insan korkar aşktan. Sonuçta beynin uyuşturucuyla aynı alanını aktive eden,hızla bağımlılık yapan ve entelektüel seviyenizi düşüren bir hastalıktır.
Bir kişi çıkar karşına. Alır kalbini ellerine yukseklere çıkarır baglandikca daha da yükseğe ve bir bakarsın düşüyorsun. Iste o zaman aşktan korkmaya baslarsin.
Aşık olmaktan korkarım ama aşık olduğum zaman da asla bırakmam peşini. Herkesin yapması gerektiği gibi korkularımın üstüne gidip aşkı ararım herşeyde. Ama şöyle de bir şey vardır ki; insan kolay elde ettiklerinin değerini bilmez genelde. Eğer bir gün gerçek aşkı kolay bir şekilde elde edecek kadar şanslı olursanız, bir karar vermeden önce 2 defa 3 defa düşünün. Sonunda yaralanan olmayın o yüzden.
Bir duygu. Evet.
"Çürümekle" eşdeger bir duygudan korkmak ve kacmak kadar mantikli hicbirsey yoktur..Zaten mantik varsa aşk yoktur..Aşk varsa mantik yok olur..Dünyanin en güzel duygusu en aci veren duygusuna nasil dönüsebilir??akil almaz.
Günümüzde insanların tutarsız hallerinden kaynaklanan durum. Herkes şeffaf olsa, kimse kimseyi egosunu tatmin etmek için kullanmasa ve çizgisi belli olan bir duruş sergilese kimse aşktan Korkmaz. Karşılık alamasa bile deneyecek cesareti bulur insanlar bir dahaki sefere.
çok normaldir. bir kere denersin canın yanar tam geçti derken bir kez daha aşık olursun sonra yine canın acır. baktın olmuyor lan ne uğraşıyorum böyle üzüleceksem bir daha olmam olur biter dersin. kaçtıkça kaçarsın. nereye kadar peki? karşı koyamayacağın hayır diyemeyeceğin canını herkesten çok yakacak birini tanıyana kadar. sonra yine aynı şeyler. ne yapmak gerek peki köşeye saklanıp tüm acılardan kaçmak mı yoksa beni öldürmeyen acı güçlendirir diyerek üstüne gitmek mi?
Aşktan değil de kazanılan şeyi kaybetmekten olsa gerek. Aşk'a yaklaştığını hissettiğin an bi düşünüyorsun falan, doğru mu yapıyorum acaba, ilerlediğimiz yol güzel mi ?
Haklı korkudur.Karşınızdaki insanı sadece gösterdiği kadar tanıyorsunuz,ileride sizi ne beklediğini bilmiyorsunuz.Tamamen cesaret işi,bir nevi hayatınız üstüne kumar.
muhteşem görüntüsü, kokusu, havası olan bi ormanın içine hiç ummadığınız bi anda girip, içine doğru yürüdüğünüzde her adımınızda sizi kendinize daha bi çeken ormanda gibisinizdir ama aklınızda bi soru vardır. "ulan ya kaybolursam?" diye.
onu sorgulamaya benzer. "ulan bırak bulmuşsun mis gibi, kaybolsan ne olacak" da diyemiyosun. bi kaybolsan sıçtın çünkü, orman çöl olacak sen de ya*ra yiyeceksin afedersin. hiç bi şeyin garantisinin, babana bile güvenin olmadığı dünyada elin karısı\herifi mi senin tavan yapan serotoninini yerle bir etmeyecek.
hep demişimdir "yarın yoktur, anı yaşa" diye ama bu aşk denen illette geçerli olamıyomuş maalesef. bi de sütten diliniz yandıysa daha önce...
neyse ya. bakalım ne olacak. hayırlısı. nasip. kısmet bu işler.
Doğaldır, bazen bilinmeyenler bizleri korkutabilir. Nasıl olcak, nasıl gelişicek yada kırılcakmıyım gibi sorularla boğuşur insan. Düşünmek kötü, balıklama dalmak lazım aslında ama korkağız.
Boğulduğumuz suyu şişede çantamızda, yandığımız ateşi kibrit kutusunda cebimizde, bizi yok eden aşkı da kalbimizde taşıyabiliyoruz. insan, sevdiği kişiye açılamadı diye korkak denir ama aslında ölümüne meydan okuyacak kadar çok cesur bir canlıdır.
kontrolü kaybetmekten, teslim olmaktan ve bağlanmaktan korkmaktır. en az bir defa canı yanan her insanın hissettiği duygudur. en kötü olanı da arkanı dönüp gittiğinde öz güveninin yerle bir olmasıdır. çünkü tam bir korkak davranışıdır. belki de onca zamandır beklediğin insanı kaçırmaktır. yaşayabileceğin güzel anlara ket vurmaktır ama bazen de senin için en doğru olanıdır. defalarca acı çekmektense bir defa korkak olmayı kabul etmektir. bazen de bir önceki aşkı unutturduğu için sadece içten içe teşekkür etmektir.
