herkesin başına gelebilecek durumdur. çünkü sorumluluk sahibi olman gerekiyor. sorumluluklar sana ağır gelebilir diye korkuyorsun. aşık olmak basit değil. öyle ilk görüşte olabilecek bir şey değil. aşk dediğin zamanla oluyor ve olunca büyük oluyor. bu da korkutuyor insanı.
"acaba aşkın o pis acısını çekecek miyim?" diye soruyor insan. ya unutmak gerekirse...
kısaca insan aşk konusunda kafasını kullandığı zaman korkar. kafandaki sesle olmaz.
kontrolü kaybetmekten, teslim olmaktan ve bağlanmaktan korkmaktır. en az bir defa canı yanan her insanın hissettiği duygudur. en kötü olanı da arkanı dönüp gittiğinde öz güveninin yerle bir olmasıdır. çünkü tam bir korkak davranışıdır. belki de onca zamandır beklediğin insanı kaçırmaktır. yaşayabileceğin güzel anlara ket vurmaktır ama bazen de senin için en doğru olanıdır. defalarca acı çekmektense bir defa korkak olmayı kabul etmektir. bazen de bir önceki aşkı unutturduğu için sadece içten içe teşekkür etmektir.
Boğulduğumuz suyu şişede çantamızda, yandığımız ateşi kibrit kutusunda cebimizde, bizi yok eden aşkı da kalbimizde taşıyabiliyoruz. insan, sevdiği kişiye açılamadı diye korkak denir ama aslında ölümüne meydan okuyacak kadar çok cesur bir canlıdır.
Doğaldır, bazen bilinmeyenler bizleri korkutabilir. Nasıl olcak, nasıl gelişicek yada kırılcakmıyım gibi sorularla boğuşur insan. Düşünmek kötü, balıklama dalmak lazım aslında ama korkağız.
muhteşem görüntüsü, kokusu, havası olan bi ormanın içine hiç ummadığınız bi anda girip, içine doğru yürüdüğünüzde her adımınızda sizi kendinize daha bi çeken ormanda gibisinizdir ama aklınızda bi soru vardır. "ulan ya kaybolursam?" diye.
onu sorgulamaya benzer. "ulan bırak bulmuşsun mis gibi, kaybolsan ne olacak" da diyemiyosun. bi kaybolsan sıçtın çünkü, orman çöl olacak sen de ya*ra yiyeceksin afedersin. hiç bi şeyin garantisinin, babana bile güvenin olmadığı dünyada elin karısı\herifi mi senin tavan yapan serotoninini yerle bir etmeyecek.
hep demişimdir "yarın yoktur, anı yaşa" diye ama bu aşk denen illette geçerli olamıyomuş maalesef. bi de sütten diliniz yandıysa daha önce...
neyse ya. bakalım ne olacak. hayırlısı. nasip. kısmet bu işler.
Haklı korkudur.Karşınızdaki insanı sadece gösterdiği kadar tanıyorsunuz,ileride sizi ne beklediğini bilmiyorsunuz.Tamamen cesaret işi,bir nevi hayatınız üstüne kumar.
Aşktan değil de kazanılan şeyi kaybetmekten olsa gerek. Aşk'a yaklaştığını hissettiğin an bi düşünüyorsun falan, doğru mu yapıyorum acaba, ilerlediğimiz yol güzel mi ?
çok normaldir. bir kere denersin canın yanar tam geçti derken bir kez daha aşık olursun sonra yine canın acır. baktın olmuyor lan ne uğraşıyorum böyle üzüleceksem bir daha olmam olur biter dersin. kaçtıkça kaçarsın. nereye kadar peki? karşı koyamayacağın hayır diyemeyeceğin canını herkesten çok yakacak birini tanıyana kadar. sonra yine aynı şeyler. ne yapmak gerek peki köşeye saklanıp tüm acılardan kaçmak mı yoksa beni öldürmeyen acı güçlendirir diyerek üstüne gitmek mi?
Günümüzde insanların tutarsız hallerinden kaynaklanan durum. Herkes şeffaf olsa, kimse kimseyi egosunu tatmin etmek için kullanmasa ve çizgisi belli olan bir duruş sergilese kimse aşktan Korkmaz. Karşılık alamasa bile deneyecek cesareti bulur insanlar bir dahaki sefere.