başrolünde oynayan çıtı pıtı hanım kızı alıp zeyno karakteri için deniz yıldızı'nın banusu (begüm topçu) ile anlaşan dizi. yahu kız gitti yerine zeyno olarak banu geldi, olmadı.
Herkesin aşkı kendine. Ne diye dizisini yapıyorsunuz arkadaş? Özendiriyosunuz milleti. Olan var olmayan var. Var olup yokmuş gibi olan var. Yok gibi olup aslında varmış gibi de olmayan var. Balataları yaktım ben, hadi kaçtım.
Karşılıklıdır. Bir bakışında gizlidir, ses tonunda yada gülüşünde. Anlarsın bir şekilde, o aynı heyecanı paylaşırsın bir şekilde, aynı hazla aynı şevkle ve en önemlisi birlikte.
bir kız ve bir delikanlı, bir motosikletin üzerinde 180 km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
kız : lütfen yavaşla, ben korkuyorum
delikanlı : hayır, bak ne kadar eğlenceli
kız : lütfen, lütfen, çok korkuyorum
delikanlı : peki, beni sevdiğini söyle
kız : seni çok seviyorum, lütfen yavaşla
delikanlı : şimdi de bana sıkıca sarıl
kız delikanlıya sıkıca sarılır;
delikanlı : kaskımı alıp, kendine takar mısın? başımı çok sıktı..
ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: motorsiklet kazası;
motorsiklet, fren arızası nedeniyle, bir binaya çarptı. üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu. gerçek ise şöyleydi; yolun yarısında, delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti. bunun yerine, kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti. sonra da kendi ölümü pahasına kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı. işte gerçek aşkın anlamı da budur.
Aşk, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.
(bkz: Montaigne)
Var kalabilmenin şartı, hakikat yolunda insanın "varoluş"unun bilincine ve aşkın olana kavuşma arzusunun samimiyetine bağlıdır..