ferhat göçer'in güzel şarkılarından sadece birisi. e sözlerini vermezsek ayıp olur şimdi;
Unut dedin kolay değil sorma
Sanırım aldandım yıllar sonra
Yalan ölürüm inanmam buna
Bulurum dedin benden sonra
Kaç yıl gerek bana dönmen için?
Kavruldu kalmadı yandı için
inan bana canım sende özleyeceksin!
Hoşçakal aşkların en güzeli
Kavuşur elim sana günün birinde
Sarılıverir beline dokunur tenim sana yeniden
Hangi gün taşınır dönerim
Bilinmez boş kalacak yüreğim
Söz verdim sana ölene kadar AYRILMAM!
ferhat göçer'in güzel şarkısıdır, klibi de şarkıyla paraleldir, yakışmıştır yani...
şarkı umut vericidir, verir de, dinlerken hakkaten de inanasınız gelir elinizin ona kavuşacağına... sonra pat diye bitiverir şarkı..kısacıktır...gerçeklik döner geriye bulur sizi....
ulan dersin, bir sağlam küfür basarsan...söver sayarsın...haklısın galiba fuzuli baba dersin,
"en güzeli hiç kavuşulamayanı" heralde...haklısın...
aşkların en güzeli deyince akla pek de kolay gelmeyen çok eski bir türk sanat müziği şarkısının da alternatif isimidir.
yaşar güvenir'in 1969 yılında seslendirdiği sensiz saadet neymiş şarkısı genellikle bu isimle anılır. dinledikçe bitiren güzel seviyeli tatlı bir şarkıdır.
(rahmetli yaşar güvenir'i buradan saygıyla anıyoruz.)
ayrıca deniz seki ablamız aşkların en güzeli isimli kavır (cover) albümünde bu şarkının içine etmeyi de başarmıştır. aferimdir.
ferhat göçerden bahsetmiyorum bile, yeteri kadar göçertmişliği var bizi.
bir kız ve bir delikanlı, bir motosikletin üzerinde 180 km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
kız : lütfen yavaşla, ben korkuyorum
delikanlı : hayır, bak ne kadar eğlenceli
kız : lütfen, lütfen, çok korkuyorum
delikanlı : peki, beni sevdiğini söyle
kız : seni çok seviyorum, lütfen yavaşla
delikanlı : şimdi de bana sıkıca sarıl
kız delikanlıya sıkıca sarılır;
delikanlı : kaskımı alıp, kendine takar mısın? başımı çok sıktı..
ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: motorsiklet kazası;
motorsiklet, fren arızası nedeniyle, bir binaya çarptı. üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu. gerçek ise şöyleydi; yolun yarısında, delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti. bunun yerine, kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti. sonra da kendi ölümü pahasına kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı. işte gerçek aşkın anlamı da budur.