Aşkın gayet somut bir şey olduğunu bilen ateisttir. Aşk bir duygudur ve biyokimya ile doğrudan ilintilidir. Alzheimer olan kişide aşk maşk kalmaz. Demek ki sağlık durumu ile de ilgilidir. Bir de tabii dincilerin sürekli baskılaya baskılaya kendileri için gerçeküstü bir fenomene dönüştürdükleri ve ruh sağlıklarını bozdukları bir başka şeyle daha ilgilidir;
Sanılanın aksine inançlı olan pek çok kimse de aşkı tam olarak yaşamamıştır. Sadece birinci basamağında takılıp kalırlar. Zira insan gerçekten aşık olduğunda yemeden içmeden kesilir. Aynaya baksa kendini görmez, sevgilisini görür. Sevdiği 1000 km ötede olsa, parmağı ağrısa haberi olur. Ayağına diken batsa onun da ayağı ağrır canı yanar. Aşk ehli ateşe düşse yanmaz. Suya düşse boğulmaz. Zehir içse tesir etmez. Aşk ehli allahın has kullarıdır. Onlar allahtan gayrısına da aşık olmazlar zaten. Önüne gelen böyle bu biçimde aşık olamaz. Öyle bir aşık yok bu zamanda, olsa da milyonda bir vardır. Kimse nefsi emmaresini ayağının altına alıp da çiğneyemez. O yüzden verdiğiniz örnekler tutarlı olsun. Kendiniz hiç bir zaman yapamayacağınız şeyleri, ateist ve inançsızların üzerine örnek olarak sunmayın. Rezil olursunuz sonra.