hiç aşık olmamış kızlardır, aşık olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmediklerinden dolayı aşkın yalan olduğunu iddia ediyorlardır, birgün aşık olunca *aşkın en asil duygu olduğunu anlayıp hatalarının farkına varırlar.*
karizma yapmak "ben gunumu yasar gecerim baskası beni baglamaz teflon tava gibiyim ne yapısırım ne yanarım" mantıgıyla hareket eden ama icten ice istemem yan cebime koy deyen hatun kisi tripleri.
ailevi problemlere fazlasıyla tanık olmuş, anne baba kavgasından illallah demiş kızlardır. anne ve babasının da evlenmeden aşık olduklarını düşünüp, durum değerlendirmesi yaptığında inanılmaması gerektiği kanısına vardırılan kızdır. *
çok karşı çıktığım kız tipidir. ne vardı aşka da sevgiye de inansalardı, ben böyle bitkisel hayatta olur muydum hiç? kollarımda o, parklarda bahçelerde beraber çiçek toplar, gelecek hakkında planlar yapardık. ahh ahh... böyle aşkın ızdırabını......
karnının içindeki kelebeğe dönen tırtıllara hayretlere bakışlarını,
hayatında ilk defa elma şekeri ile tanışan küçük kız çocuklarına benzettiğim kızlardır.
bunların kesinlikle yüzde doksandan fazlası ergen tiplerdir. ayrıca herkesten daha duygusaldırlar. her gördükleri durumu ''ayyy ne kadar masumca dimiiii?'' şeklinde dışa vururlar ve adamı deli ederler.
tum inanci sikko bir erkek kisisi tarafindan silinmis kiz(lar)dir.
neye inansin? hangi varliktir aski var eden? ask nedir bi kere? nerdedir? kac kez inanilir da bi aska, kac kez yikilir tum tabular buna dair?
hersey ask demek degil! hayatta daha onemli seyler var... kastettiginiz "ask" bi skime yaramayan bi ask bana gore. bi sure sonra etkisini kaybedecek, hormonlar duzene girecek, libido azalacak, heyecan kalmayacak... sonra ne bok yiyeceksiniz?
baskasina asik olacaksiniz... sonra bi bokmussunuz gibi karsi tarafi kotuleyeceksiniz.
ask bu degil!
tertemiz bi ask da yok ustelik...hadi sıkıyorsa biri cikip inandirsin beni!
yalan söyleyenlerdir. ya da uzun süredir erkek arkadaş bulamayan kızlardır. ya da bakımsız ve çirkinlerdir; oldum olası abaza olduklarından artık böyle bir züğürt avuntusuna başvurmakta bulmuşlardır çareyi. yoksa karşısına kualifikasyonları istediği gibi bir erkek çıkıp da buna iki güzel söz söyler iki de romantik hareket yaparsa bak bakalım bu kızlar birdenbire nasıl da vıcık vıcık birer aşığa dönüşüveriyorlar. ancak şu olabilir; aşka inanıyordur da daha temkinli ve daha mantıklı yaklaşıyordur aşka ve karşısına çıkan erkeğe. öyle iki güler yüze iki tatlı söze kanmıyordur ama aşka inanmıyorum diye poftalamıyordur da. (bkz: ben deniz)