Boyunuz 5cm daha kısa olsa, burnunuz daha uzun olsa, maaşınız birkaç bin tl daha az olsa, arabanızın modeli veya markası daha düşük seviyede olsa size bir saniyenizi ayırmayacak kadınların size aşık olduğunu falan düşünüyorsunuz, yazık...
Aynısı erkeklerde de geçerli tabii. Aşık olduklarını zannettikleri kadınların ruhuna mı aşıklar yoksa kalçalarına ve göğüslerine mi acaba?
aşka inanmak yada inanmamak işte tüm mesele bu. yada bunun gibi bir şeydi. ama aşkı bulmuş olanların inanmaya devam etmesi, bulamayanların ise ümit etmeye devam etmesi gereken durumdur.
Aşka inanmak aslında onu inkar etmekle başlıyor. Olmasa inkar edemezsin sonuçta. Bir din gibi bir şey aşk, biraz aptallık aslında. Ama pişman etmeyen bir şey yaşadıklarından dolayı. Durumlara göre değişebilir tabi.
aşka inanmak ya yaşamakla olur ya ümit etmekle. inandırmaya çalışmak boşunadır, ispat aramak gereksiz. etrafınızdaki insanlar aşkı tartışırken sessizce kenara çekilip onu düşünmektir anlaşılmayı beklemeden.
aşk katıksız masumiyettir. her türlü iğrençlikten uzaktır.
aşk bu yüzden güzeldir.
ondandır ki,
tek gecelik ilişkilerde dağıtılan yatak toplandığı halde,
Aşkın dağıttığı bir yürek, ömrü billah toparlanmaz.
toparlansa bile o aşk çiziğinin yürekteki izi asla kaybolmaz.
---------
Aşka inanmayın,
Sevgiye inanmayın,
Saflığa inanmayın,
Temiz duygulara inanmayın...
Boş işler onlar
bunu diyenlerin içindeki manasız boşluğu,
bir noktadan sonra psikiyatri seansları paklar,
Doğru ya herşey para,
Psikiyatriste para veripte aldık mı ağır anti depresanları
aşk budur işte ! demeliyiz.
Herşeyin, makinalaştırıldığı, robotlaştırıldığı bu yüzyılda
Bizlerde insanlığımızdan bir şeyler kaybediyoruz derken
Bizlerden en değerli hazinemizi aldılar
Sevmeyi,
Merhameti,
umudu,
Halbuki insan olduğumuzun en büyük delilleri bunlardı.
Bunlarsız yaşanılabilirliği iddia eden insan,
insanoğlunun en büyük düşmanıdır.
Çünkü eline yetki verilse, gözünü bile kırpmadan insanlığı bir düğmeye basarak yok edebilir.
Yeni yüzyılda böyle bir insan ırkı oluşturulmaya çalışılıyor iken.