Ne dogan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklimdan ölümüm geçer;
Sonra bu kus, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrisina der ki:
... ... - Pervam yok verdigin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden.
Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâyım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok o......ldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım seninle gitti. Şimdiki canım Leylâya değil, Mevlâya yönelik. Birlik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, gözümün nuru, gönlümün aydınlığı! .. Ben maskaralığa nam salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. içinden çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen içimdesin, bunu bil.
O gün Sitare ile birbirimize yeniden âşık olmuştuk. Evin hemen kapı girişinde bir yasemin bitmiş, cılız dalının üstünde üç dal da çiçek vermişti. Beyaz, berrak üç yasemin çiçeği. Onun kokusunu hissettiğimiz bir sırada eşiğe oturduk. Bana, ‘Yunus!’ dedi, parmağını kalbimin üzerinde gezdirerek, ‘Burası kalbinin en değerli yeridir. Burada siyah bir nokta vardır. Canın canı, sevenin cananı buradadır. ......O nokta, yoğun bir damla kandan ibarettir. Adına -süveyda- yahut -sevda- derler. Siyaha çalan rengi yüzündendir bu isim. Çünkü sevda, kara talih içinde, o kadar kan damlasında büyür. Bütün tecelli denizleri, bütün aşk fırtınaları, işte o bir damla kanda dalgalanıp çırpınır. Aşırı sevgi bu damlayı tahrip edip dağıtırsa, parçaları bütün vücuda dağılır. Aşk, işte bu dağılmanın adıdır ve o dağılırsa âşık artık ne yaptığını bilmez olur.
Bir şehrin anılarını en iyi mezarlıkları(n) saklıyor!
...
Senin gibi benim gibi kaç âşıkın gerçek tarihi bu taşlarda kayıtlıdır bilebilsek! Okunacak hiçbir hikâye,hiçbir mesnevi,hiçbir şehir tarihi veya hâl tercümesi kitabı insanlara şu mezarlıklar kadar içli,onlar kadar sahici bir hikâye anlatamıyorlar.
...kimisi yatık,kimisi yorgun,kimi kırılmış ve kimi diğerine yaslanmış,zamana direnmek istiyorlar.
Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ'yım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok o...ldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım seninle gitti. Şimdiki canım Leylâ'ya değil, Mevlâ'ya yönelik. Bir'lik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, gözümün nuru, gönlümün aydınlığı! .. Ben maskaralığa nam salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. içinden çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen içimdesin, bunu bil! ..
işte böyle bişeydir aşk. bişey anladığında ucundan kıyısından tanımışsındır, anlamadınsa henüz tanışmamışsındır. tanıştığında anlar gibi olursun. hani böyle anlamakla anlamamak arasındaki "yok lan öğle değildir şöyle de olabilir" bahanesi bulan ümitli vaka gibi. anladın mı bari bişey okudunsa buraya dek?
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su
Kim bu denlû dutuşan odlare kılmaz çâre su
Ey gözlerim! Gözyaşlarından oluşan suyu gönlümdeki ateşlere serpme! Zira bu kadar fazla tutuşmuş ateşin (aşk ateşinin) söndürülmesi için su çare değildir.
Sevgili aşkıma inanmazmışsın rakiplerim öyleder
Bunu duyunca perişan oldum rakiplerim gün eder
Olmuşum mecnun ahali halime derman diler
Sen inanmazsın hala bu mecnuna yüregim feryad eder.
"Seni seviyorum" ağır cümledir. Öyle herkese söylenmez.
Bazen aylarca aranır, bazen aylarca beklenir o bir çift söz.
Dili yakar,
Dudağı yakar,
Yüreği lime lime eder.