final bölümünü bile izlemedikten sonra* ulan acaba yanlış mı yaptım diye düşüncelere sevkeden durumdur. o değilde bu dizinin tek bir bölümünü kaçıranlara kız vermiyolarmış anadoluda diye duydum.. ama tabi bende pek şeyapmadım.
bi vuvuzela olsa mesela elimde, vuvuzela üflerim ben bunu diyen adamın suratına. üzülüyorum vuvuzelanın gündemden düşmesine, yediremiyorum arkadaş kendime. vuvuzelayı unutmayalım, unutturmayalım.
uzun uzun bir bölüm izlemek vakit kaybıdır. 3 saatlik dizinin 15 dakikasında yaşanan olay yaşanır geriye kalan kısımlarda ise toygar ışıklının müzikleri eşliğinde bihterin kederlenmesi, behlülün telefon ekranını izlemesi, matmazellin köşe bucak ağlaması,nihalin neşe saçması şeklindeki sahneler izlenir.
ay ben öyle şeyler izlemem şekerim sadece cnbc e ve national geografik izlerim, lost izlerim, klasik müzik dinlerim edasındaki güzel insan, elit tabaka övünç kaynağıdır.
"entelim ben yaaa" diye bağırmanın alternatifi olarak burada konuşulması gereken şeydir. bunu diyenler entel müsvetteleridir. popüler kültüre karşıysan burada işin ne? bağdaşmaz, onu izleme ama burada adı üstünden piyasa yap. sikimin entelleri.
eğer bir bölümü baştan sona izlememiş olmak söz konusuysa onlardan biriyim. herşeye rağmen hayat çok güzel gidiyor. pişman değilim. gene olsun gene izlemem.*
bu topluluğa dahil olduğum durum.
edit:baştan beri reklamlarını görmeye bile tahammül edemediğim bir diziydi. bana 90'larda izlenme rekorları kıran itici brezilya dizilerini hatırlatıyordu.
(bkz: halid ziya uşaklıgil)
(bkz: biraz kül biraz duman o benim işte)
asil duyguların insanının yapacağı eylem. ben izledim mi? evet izledim. toplasan bir elin parmaklarını geçmez. behlül ve bihterden başka oyuncusunun ismini bilmem. hı kaçırdığım bir şey var mı? bence yok. çişkaka gibi bir filmdi. toplumsal mesajı ise; yeğenlerinize dikkat edin, güvenmeyindi. bu yani başka esprisi yoktu. ağzı açık ayran delisi gibi izleyenler alınmasın lütfen. tarihe karıştı. oldu bitti.