halit ziya' nın en önemli eseridir. orjinalde dili çok ağır olan bu eser 3 kere sadeleştirilmesine rağmen hala o sanatsal tınısını kaybetmemiştir.
kitap, bihter ve behlül' ün yasak aşkı ve bu aşkın konaktakilerin hayatına etkisini konu alır.
türk edebiyatının en iyi örneği arasında gösterilen bu eser servet- i fünun zamanında yazılmıştır. bu bağlamda o zamanın siyasi koşullarına göre ve tanzimattan bağımsız olmak üzere bireysel konulara yöneliş esastır. ve bu eserin de bu dönemde yazılması garipsenecek bir durum değildir.
duyguları tanımlamak için en güzel replikleri bırakmıştır.
ölüyorum anlasana. gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar. ben işkenceler içinde kıvranırken onların mutluluğundan ölüyorum. ben ölüyorum, yardım et.
" Tutkuyla atılan yanlış adımlar insanı felakete sürükler. Bazen anlık heyecanlar, ömür boyu yük olur insanın sırtında. Pişmanlık olur, utanç olur, vicdan azabı olur ki çekmesi çok zordur. 'Gençlikte olur' deyip geçilemez bazı şeyler. insanın koparıp atamayacağı bağları vardır; arkasını dönüp gidemeyeceği durumlar, inkar edemeyeceği borçları vardır. Bütün bunlar anlık heyecanlara feda edilemez... Hayat sadece anlık güzelliklerden ibaret değil, cehennemi de bu dünyada yaşar insan. "
benim hala anlayamadığım dizi. bihter behlüle yamandı, anası adnana, adnan bihtere, beşir nihale sonra nihal behlüle, bahçivan amca bülente aman bahçivan bihterin anasına mı yazıyordu en son öyle bitti galiba. birisi aydınlatsın ortalığı bu neyin nesi neyin fesi. brezilya dizileri gibiydi valla.