fazla tartışılıp yorum yapılmaması gereken hassas konu. her gün birisi birine tecavüz ederken; yahu niye uçkurunu tutamadın be herif demekte saçma geliyor bana. sanırım problem çok büyük.
her ne kadar ürettiğiniz her bir şeyi yiyebiliyor olmanız etik açıdan gerekliyse de böyle bi zorunluluk yoktur. eğer böyle olmasaydı ruhsatsız çalışan pastanelerde işgörebilecek kimse kalmazdı. dolayısıyla yapımcıların ahlak anlaşıyışı çok fazla sorgulanması çok da akıllara gelecek bir şey değildir. neyi nasıl yediğin önemlidir de nerden yediğin daha önemlidir bu açıdan.
yapımcıyı senaristi suçlamamak lazım, talep olmasa olur muydu? ha diyelim bunlar ahlaksız ortada bir şey yokken böyle bir dizi yaptılar, eee bizim caanım halkımız da lömbürdek diye atladı valla ayılar gibi izliyorlar işte.
ahlak insanların toplumda uygun** kalıplara girmesini sağlamak için kullanılan bir olgudur, katı kurallara bağlı hale getirildiğinde.
fakat bazı insanlar başka kalıplara zorla girmek değil de kendi kalıplarında yaşamak isterler. kimsenin kimseye zarar vermediği veya hakkını çiğnemediği sürece "ahlaklı" olma zorunluluğu da yoktur. kaldı ki kimse başkasının kurallarıyla da yaşamak zorunda değildir.
rahatsız olan izlemez. ben izlemiyorum. he rahatsız olduğumdan mı? yok, daha çok ispanyol bir hizmetçinin olduğu köşkte geçen pembe dizilere benzediğinden. bir de bariz bir şekilde yapımcıların bazı tabulara dokunmaktan kaçınmasından dolayı. kısaca sanat özgürdür, özgür olmalıdır. dizi ile gerçek ayırt edilmelidir. yazar böyle bir olay yaşansa nasıl olacağını kurgulamış, bir eser ortaya çıkarmış. sonra da bu televizyona uyarlanmış. olay bundan ibaret.
hem skins varken bu diziler fazla yumuşak kalıyor..*
yapımcı dediğin ekip, ortalama 20 kişiden oluşur, bunun oyuncu kadrosu da ben sana söyliyim, 20 kişi de onlardır ortalama. bir de set ekibi var onlar da 40 kişiyi bulur. şimdi burada ortalama 80 kişinin ahlak anlayışı sorgulanmakta ki geçer bu rakamı, hadi de ki düz hesap yok ajansı majansıyla 100 kişinin ahlak anlayışı sorgulanmakta. hiç bir dizi projesinde bu 100 kişi bir araya gelip de "-hadiğ bir dizi yapalım, türk aile yapısının ahlaki normlarını yıkalım, ülke de çöksün hehe!" demez. bu işler böyle yürümez. insanlar işsizdirler, iş bulmak için beklerler, onlara denir ki "-aşk-ı memnu dizisine boom operatörü lazım, gel.". bunu duyan operatör çok sevinir bir iş bulduğuna ve çocuklarına yemek alabileceğine. dizi piyasasını bırakalım bir kenara, bakalım diğer sektörlere, hürriyet gazetesi yayıncıularının ahlak anlayışı, koç holding yönetim kurulunun ahlak anlayışı, otomotiv sektörünün ahlak anlayışı vb. başlıklar ne kadar saçma ise bu da öyledir.
e herkes'in ahlak anlayışı siz şakirtler gibi olmak zorunda değildir! burası özgür bir ülkedir! ve cinsellik bu dizide abartılmamaktadır. en azından 1 kadın 1 erkek kadar yoğun değildir. beğenmiyorsanız gidin samanyolu veya kanal 7 izleyin!
Türk televizyonlarında bebelerin, gençlerin beyinlerini yıkamak için yapılan programlardan biridir. Bir milleti çökertmenin en güzel yollarından birini kullanarak aile yapısını bozan, örf ve adetlerini yıkan ve yıkmak için elinden geleni yapan yapımcılar ve bunlara izin verenlerin AHLAK anlayışını tartışmak bile anlamsız çünkü olmayan birşey tartışılamaz...Zaten tartışsakta bişi değişmez ekranlarda gördüğümüz söz sahibi olup adam yerine konan o kadar kevaşeden sonra...