yapımcılarından da daha önce yazarının ve bunun gibi bir çok ilk roman yazarlarının ahlak anlayışının sorgulanması gereklidir. çoğu ilk romanımızda ensest hikayeler anlatılmakta, adeta el birliğiyle bütün bunların olabileceği vurgulanmaktadır. ilk olarak bunların sorgulanması gerekmektedir.
çok yerinde olan anlayıştır. mesela behlül bihter sevişir ama arada yastık vardır. bihter yarı çıplak gezer, memeleri ortadadır ama ucu hiç gözükmez. behlük yengesini düdükler, kuzenine ümit verir ama ona hasta olan bülente yan gözle bakmaz.
adamlar çizgileri çizmişler nerede duracaklarını biliyorlar yahu.
anlayıştır. başlık altında dizinin ahlak anlayışlarını tahlil etmeye girişenler lütfen şu kanalların ahlak anlayışını da tahlil etsinler bakalım, büyük çaplı şok yaşamaları muhtemel:
(bkz: HBO)
(bkz: Showtime)
kendi ahlak ahlak anlayışına çamur atanların ahlak anlayışından pek de farkı olmayan anlayıştır.
kime göre neye göre ahlak? romanda geçenler, dizide geçenler gerçek hayatta hiç mi olmuyor? gerçek hayatta yok mu aldatmak?
dizileri ve filmleri belli ideolojilerin ideal insanını tarif etmede bir araç olduğunu düşünen, sanattan, edebiyattan habersiz kişiler bu şekilde bir ahlak bekçiliğini savunur ancak.
-geçen ne olmuş aşk ı memnu da biliyor musun?
-ne olmuş?
-behlül bihter i ... anlarsın ya.
-aa inanmıyorum ya. bu ne ahlaksızlık bu ne edepsizlik.
-çocuklarımız, gençlerimiz hep bunların yüzünden ahlaksız oluyor.
-çok doğru söylüyorsun.
100 kusur yıl önceki ahlak anlayışıdır. zira dizide geçen ilişki serüveni romanda da aynen bulunmakta. kaldı ki "sana ne aq. senin anan bacın mı" deye sorarlar adama?
eeh sikicem ahlak ahlak. amma yaygara kopardınız yahu, çatır çutur hardcore porno izlerken iyiydi de, beren saat kıvanç tatlıtuğ ve selçuk yöntem ile yalandan sevişince mi zorunuza gitti amına koyim?
çok akıllı insanlardır türk halkının ne kadar abaza olduğunu görüp türk klasiklerinden harika bir kitabı pornoya çevirip reyting rekortmeni yapmışlardır.
bu işin yapımcılarla falan alakası yok. günümüzde bile o kadar çok olay var ki bunun benzeri yaşanılan. çoğu zaman gazetelerde bile okuyoruz bu haberleri. yazmış işte Halit Ziya Uşaklıgil şimdi de günümüze uyarlandı. bu kadar büyütülecek bir durum yok.
Türk televizyonlarında bebelerin, gençlerin beyinlerini yıkamak için yapılan programlardan biridir. Bir milleti çökertmenin en güzel yollarından birini kullanarak aile yapısını bozan, örf ve adetlerini yıkan ve yıkmak için elinden geleni yapan yapımcılar ve bunlara izin verenlerin AHLAK anlayışını tartışmak bile anlamsız çünkü olmayan birşey tartışılamaz...Zaten tartışsakta bişi değişmez ekranlarda gördüğümüz söz sahibi olup adam yerine konan o kadar kevaşeden sonra...