kurtlar vadisi izlemek ve muhabbet etmek amacıyla bir perşembe akşamı 8-10 arkadaş eve toplanır. muhabbet koyulaşmaya başladığı anlarda kurtlar vadisi başlar. herkesin gözü televizyon da pür dikkat kurtlar vadisi izlenmektedir. bu sırada reklam girer. bir kaç ufak tefek küfür çıkar arkadaşların ağzından. bu sırada nazım abinin sesi duyulur.
aşk-ı memnu açılır ve izlenmeye başlar. herkes bir anda kendini diziye kaptırır. bu sırada vadi hatırlanmaz bile. aradan geçen 7-8 dakika sonra behlül bihtere ... anlayın işte * bir anda televizyon kararır ama ses gelmektedir. 8-9 saniye sonra celal abi'den ilk yorum gelir.
celal abi: böyle bir sahnede ekran karartılır mı be. rtük'ten mi korktunuz lan.
teknolojik burhan: abi televizyonun tüpü bitti. ses var görüntü yok.
nazım abi: oha be behlül, televizyonun tüpünü bile s.ttin lan. ne alet varmış la adamda (gülüşmeler)
sofistike metin: kerim mutfak tüpünü kap gel oğlum, kaçırmıyalım sahneyi kaçırmıyalım (metin bu lafı ciddi anlamda söyledi)
nazım abi: lan metin behlülle bihter tüp bebek yapıcak koçum.
metin: abi bu tüp nassı bağlancak ya (elinde tüple metin'in yanımızda belirdiği an)
derhal tüpçü aranır. yeni tüp gelene kadar eskisini sallamak suretiyle bir müddet daha izlenebilir. o da olmazsa balkonda hazır bulunan piknik tüpü idareten takılır.
tüpün tamamen tükenmesinden önce ekranda boy gösteren insanların aslında yeşil ya da kırmızı olmadığının anlaşılmasına ,yeni alınacak televizyon sonrasında ,ramak kalan durumdur.
