ki, her şeyden geçtim, izledğiniz bir dizi. artık uyanın ve izlediklerinize sanki türkiye'de olmayan şeylermiş gibi yaklaşmayın. saçma sapan yorum yapmayın.
bu bir dizi dedik ve bu dizi de türkiye'de hergün olayların hemen hemen aynısı olmakta. siz insanları çok masum mu sanıyorsunuz? akşam olup perdelerinizi kapatıp, televizyonun karşısına geçtiğinizde dışarıda neler oluyor umurunuzda mı? cevap hayırsa, bu da umurunuzda olmamalı. bu kadar tepki aldığına göre, umurunuzda. sanırım tabi, çünkü ben pek umursamıyorum.
şimdi size türkiye'nin her yerinde olan yeğen-yenge sevişmesi, cinayetlerini anlatacak değilim. gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde görüyorsunuz zaten. bunlardan çok var. hani dedim ya, perdelerini kapatıp televizyonun karşına geçtiğinizde yan apartmanınızda ya da karşı dairenizde birileri kocasının/karısının akrabasıyla sevişiyor, ondan çocuk yapıyor, sevişip eşini aldattığı kişiyle plan yapıp eşini hatta bazen çocuğunu bile öldürebiliyor. bu açıdan bakıldığında behlül'ün bihter ile yaşadığı ilişki hergün şahit olduklarımızdan. haa bu doğru bir şey demiyorum kesinlikle yanlış, sadece ilk defa şahit oluyormuş gibi verdiğiniz tepkiyi eleştirdim.
şimdi gelelim, nihal le behlül'ün öpüşmesine. ulan bu ülkede evlenme yaşı hala 15-16 lardayken, evlilik dışı ilişkilerden dünyaya gelen çocuklar öldürülüyorken, bir kız reşit olmadan biriyle ilişkiye girdiğinde töre gibi bir cana kastetme kabullenilmiş olay varken, akraba evliliğinin önüne geçilemiyorken, hatta akraba evliliği çok normal görülüyor ve destekleniyorken kusura bakmayın ama saçmalıyorsunuz. evet, bu ülkede gençler reşit olmadan sevişiyor, evleniyor, çocuk yapıyor. behlül ile nihal'in öpüşmesi de bunlar gibi bir şey. sanki ilk defa reşit olmadan öpüşen, sevişen, belki de evlenecek olan birilerini görüyorsunuz. bu kadar karşıysanız neden sülalenizdeki akraba evliliklerine engel olmuyorsunuz, neden kapı komşunuzun kızını kuzeniyle zorla evlendirmesine tepkide bulunmuyorsunuz? bu ülkenin kabullenilmiş ve yıkılması zor tabuları var. anlayın artık ve gözünüzün önünde olup bitenleri görmezden gelmekten vazgeçin. yoksa daha yüzlerce yıl bu şekilde üreyeceğiz.
iki kuzenin öpüşmesinin/sevişmesinin kabul edilmesine zemin hazırlayan, belki de töre kurallarının şekillenmesini sağlayan dindir. islam dini, iki kuzenin evlenmesine izin vermiştir. nikah düşer. bu kavramla daha önce karşılaştınız mı? eminim ki biliyorsunuz. her ne kadar hukuki yasalarla yönetildiğimizi zannetsek de biz hala din ve ahlak kurallarına göre yönetiliyoruz. yönetilen ve yöneten bizleriz. çünkü bu kuralları kabul edip, onları norm haline dönüştürüp onları uyguluyoruz. böyle gittiği sürece de aynı normlarla kendimizi yöneteceğiz.