günün koşturmacası ortadan kalkar, dışarının sesi azalır, sözlüktesindir; yalnızsın demektir. herkesin "o"su gelir vurur başa. sonra yazmaya başlarsın...
"Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? gece midir seni bana düşündüren, yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?"
karanlığın gelmesiyle insanın üzerine çöken duygu selinin dışa vurumudur. sabah kalktığınızda ise daha somut şeyler örneğin; para, iş, araba önem kazanır gözünüzde.
gecenin karanlığıyla çöken yalnızlığın etkisiyle olan olaylar zinciridir. başlıklara bakarsın, entryleri okursun, duygulanır, hüzünlenir, gaza gelir sende yazarsın.
gecenin aşkı tetiklemesinden kaynaklanan durumdur. serin balkonunuza uzanıp sevdiğinizi düşünürken bulursunuz kendinizi. bir yıldız takılır gözünüze, parlaktır gözleri gibi. dalar gidersiniz. ardından bir düşünce dürter sizi, acaba aynı yıldıza bakıyor olabilir miyiz diye içinizi kemirir ihtimal. sonra canınız sıkılır ve kalkıp entry girersiniz.