12 eylül sonrasında devrimci hareket içinde yer alan gençleri anlatan, 2011'de vizyona giren, f. serkan acar filmi.
--spoiler--
20li yaşların başında henüz yeni tanıştığı ve kavramaya başladığı sosyalist sistemin yıkılışına tanık olan kemal, siyasi mücadelesine devam eder, bir yandanda yoldaşı leylaya platonik bir aşk beslemektedir, diğer yandan artık silahlı bir militan olarak illegal kanada geçme zamanının geldiğini düşünmektedir.
--spoiler--
yanılmıyorsam bugün vizyona giren özcan alper 'in sonbahar 'ının yapımcısı serkan acar imzalı film. konu az biraz klasik lakin iyi analizler ve gençlerden dikkate değer bir oyunculuk çıkmış olabilir.
filmdeki bayan oyuncu deniz denker , canım ailem dizisinde eda rolündeydi.
vasatın altında bir film. gittik, izledik, yarısında uyukladık, yarısında az daha saçmalasaydınız dedik, verdiğimiz paraya lanet ettik; geldik. en başta duygu bile yoktu filmde. sanat filmi desen zaten değil. öyle boktan yani.
--spoiler--
çocuk abla dediği kadınla işi pişiriyor ya, film orada iyice sarpa sarıyor zaten.
--spoiler--
zaman alır doğruyu bulmak,
yanlışları görmeden
ve bu da
ne doğrunun yanlış olduğu
ne yanlışın doğru olduğu
anlamına gelmez
aşk ve devrim gibi...
aşk; devrim demektir
ama devrim, darbe değildir
devrim, yeniliktir
devrim, özgürlüktür
devrim, kırlangıç kanadında
güneşe koşmaktır
deli taylar gibi
devrim, çocuk gözünde umuttur
sevda gibi...
zaman alır doğruyu bulmak,
martının güzelliği seyreden içindir
balık suyunda mutludur
gül dalında
kuş kanadında, özgürdür...
güzellik peş para etmez
ne kadar güzelsen o kadar varsın
ne kadar çirkinsen o kadar feministsin
ne kadar feministsen
o kadar kirlisin
ve ne kadar güçlüysen
o kadar haklısın...
tahliye olmuş yorgun bir ölü
valizinde hüzünleri
gözlerinde umutları saklı
aynalara bakanlar
gördüklerini kendilerine benzetirler
yavru kedinin üzerinde
lastik izi varmış
kimin umurunda
sevdalarda ahu-zar
arka sokaklarda metal bar
vur gecelere kendini
az öpüşüp çok sevişen bedenin
doysun erotizmin kokusuna
sana ne!
memleket batıyormuş
sistem çöküyormuş
millet perişanmış
ne düşünürsün bunları
yazıktır yorma uyuşuk beynini
sen dalgana bak
kırmızılarının içinde...
devrim mi?
o da neymiş?
yenilir mi, içilir mi
yoksa üzerine yatılır mı
diye patlatma beynini...
aşk mı?
altın tepside sunulmuş
bir kadeh şarap
bir porsiyon havyar salatası
kırmızı bir jartiyer
ve bir fransız öpücüğünden ibarettir
diye düşünüp akıtma suyunu...
aşk; devrimdir.
devrim, darbe değildir
devrim, yeniliktir
devrim, özgürlüktür
devrim, çocuk gözünde umuttur
namlunun ucunda açan gül gibi...
fragmanından etkilenebilirsizniz gittik izledik ama ne aşk ne devrim! emek elbette vardır ama hiç güzel bir film değil bence. film boyunca oyuncular samsun içti canım çekti bi de en güzel sahnesi yaşamadın sen'in söylendiği sahneydi...