saçma sapan bir dizimsi. nurgül yeşilçay'ın saf salak öylesine oynadıgı, iğrenç senaryolu bir şey işte. bunun yerine daha eğlenceli dizicikler var idi en azından yurdum insanına daha yakın ama o da pok olmuş. (bkz: melekler korusun)
bu haftaki bölümüyle feci sekilde cikmaza girmis dizidir. nasil bir asirettir bu yarabbi dertler eksik olmuyor baslarindan. o degil de savas * götünü nasil düzlüge cikaracak valla billa merak ediyorum.
klasik töre dizileri dışında içinde felsefik bir anlam bulunduran dizi.
ilerleyen bölümlerinde başroldeki esas oğlanın annesini canlandıran siyahlı kadının, bu kadar sinirli ve kötü olmasının nedenini, geçmişte yaşadığı trajedinin kendisini nasıl bu hale getirdiğini, bir zamanlar iyi tarafta olduğunu izleme şansını yakalayabileceğiz.
her ne kadar (nedense) begenilmiyor da olsa murat yildirim'in muhtesem bir oyunculuk sergiledigi dizi. ayrica annesi rolünü oynayan kadin da * kötü kadin&gaddar anne rolünü mükkemele yakin derecede sergilemektedir. belki de sirf bu iki sebepten dolayi son 4 bölümdür takip ettigim ve sonuna kadar da izleyecegim bence izlenebilir bir dizi.
aşiret yaşantısının, hiyerarşisinin, kadına verdiği önemin(hanımağa faktörü) güzelliğini vurgulamak adına çekilen dizidir. diziye göre aşiret iyidir de, o hanımağa yok mu, fitnenin önde gideni, her işe musallat olup bir çuval inciri berbat etmektedir. neyseki alim genç, aşiretin varisi durumu kurtaracaktır.
normalleşme ve demokratikleşme çağında olumlu bir dizidir.
nazan'ın 1 haftada ehliyet aldığı dizi. vay arkadaş ya demekki aşiret olunca ne trafik, motor, ilk yardım sınavına giriyosun ne de direksiyon sınavına.
son zamanların klasik; töre,evlilik dışı ilşki,berdel,intikam için bekaretini vermek gibi bir çok diziye konu olmuş saçma sapan mevzuları harmanlayarak, memleketimin güzide izleyicisinin önüne sunan ve yine güzide seyircilerimiz tarafından bal gibi yenen dizi-cik.
Yanarım yanarım Elveda Rumeli gibi bir diziyi böyle diziler için yediler ya ona yanarım.
içinde,töre,berdel,aşiret,reklam ajansı,kokoş kıyafetler,uyuşturucu,mafya,yalılar köşkler,konaklar,bekaret,kuma ,babası belli olmayan cocuk,jepler luks otolar,bekaret sorunsalı,baskı gören kadınlar,entrikacı kadınlar,hizmetçiler,uşaklar,şöförler,15 çeşitli sofralar gibi bir dizinin tutması için yapılacak bütün ucuz ve klişe numaraları barındıran aşure gibi şey.
o değilde bir bölümünde ufak aga olan mustafa kolejde haraç felan kesiyordu. tuvalette sıkıştırdıkları çocuk ise ağlayarak ben fakirim burslu okuyorum abi felan diyordu. daha sonra garibimin ayakkabılarını alıp adamlarından birine vermişti. lan gerizekalı ailenin tonla parası var sen kolejde ne haracı kesiyosun. malmısın oğlum yüzmede bilmiyosun yeğenin boğuluyordu bir bok yapamadın. ne biçim bir tipsin oğlum sen. anca 24 saat kum torbasını yumrukla.
edit: ben demiştim değil mi? arkadaşını bıçakladı şimdide.
yaseminin *bebeğinin elindeki oyuncağını * sürekli yere düşürdüğü ve oyuncağın yerden alınıp bebeğe tekrar verildiği dizidir. tamam bebekler ellerinde tutamaz, atarlar oyuncakları ya da düşürürler. ama bebeğe yerden alınıp tekrar verilmez ki oyuncak. bebek yine ağzını sürer. en basit bebek objeleri reklamlarında bile insanlar bu konuda eğitilirken, izlenen bir dizide böyle bir hata yapılmamalıydı.*