içinde,töre,berdel,aşiret,reklam ajansı,kokoş kıyafetler,uyuşturucu,mafya,yalılar köşkler,konaklar,bekaret,kuma ,babası belli olmayan cocuk,jepler luks otolar,bekaret sorunsalı,baskı gören kadınlar,entrikacı kadınlar,hizmetçiler,uşaklar,şöförler,15 çeşitli sofralar gibi bir dizinin tutması için yapılacak bütün ucuz ve klişe numaraları barındıran aşure gibi şey.
son zamanların klasik; töre,evlilik dışı ilşki,berdel,intikam için bekaretini vermek gibi bir çok diziye konu olmuş saçma sapan mevzuları harmanlayarak, memleketimin güzide izleyicisinin önüne sunan ve yine güzide seyircilerimiz tarafından bal gibi yenen dizi-cik.
Yanarım yanarım Elveda Rumeli gibi bir diziyi böyle diziler için yediler ya ona yanarım.
nazan'ın 1 haftada ehliyet aldığı dizi. vay arkadaş ya demekki aşiret olunca ne trafik, motor, ilk yardım sınavına giriyosun ne de direksiyon sınavına.
aşiret yaşantısının, hiyerarşisinin, kadına verdiği önemin(hanımağa faktörü) güzelliğini vurgulamak adına çekilen dizidir. diziye göre aşiret iyidir de, o hanımağa yok mu, fitnenin önde gideni, her işe musallat olup bir çuval inciri berbat etmektedir. neyseki alim genç, aşiretin varisi durumu kurtaracaktır.
normalleşme ve demokratikleşme çağında olumlu bir dizidir.
her ne kadar (nedense) begenilmiyor da olsa murat yildirim'in muhtesem bir oyunculuk sergiledigi dizi. ayrica annesi rolünü oynayan kadin da * kötü kadin&gaddar anne rolünü mükkemele yakin derecede sergilemektedir. belki de sirf bu iki sebepten dolayi son 4 bölümdür takip ettigim ve sonuna kadar da izleyecegim bence izlenebilir bir dizi.
klasik töre dizileri dışında içinde felsefik bir anlam bulunduran dizi.
ilerleyen bölümlerinde başroldeki esas oğlanın annesini canlandıran siyahlı kadının, bu kadar sinirli ve kötü olmasının nedenini, geçmişte yaşadığı trajedinin kendisini nasıl bu hale getirdiğini, bir zamanlar iyi tarafta olduğunu izleme şansını yakalayabileceğiz.
bu haftaki bölümüyle feci sekilde cikmaza girmis dizidir. nasil bir asirettir bu yarabbi dertler eksik olmuyor baslarindan. o degil de savas * götünü nasil düzlüge cikaracak valla billa merak ediyorum.
saçma sapan bir dizimsi. nurgül yeşilçay'ın saf salak öylesine oynadıgı, iğrenç senaryolu bir şey işte. bunun yerine daha eğlenceli dizicikler var idi en azından yurdum insanına daha yakın ama o da pok olmuş. (bkz: melekler korusun)
en az binbir gece kadar boktan bir dizi. hatta senaryodaki saçmalıklar, sığırlıklar, bön bön bakışmalar, yavaş yavaş hareket etmeler, dünyanın en büyük aşkını biz yaşıyoruz tmm mıaa? tripleri, birden şair kesilen herif, huri gibi gösterilmeye çalışılan ortalama güzellikte bir kadın, zengin aileler... aynısı valla.
nurgül yeşilçay da en az "şehrazat" kadar gerzek bir rolde. rol arkadaşı olan erkekse bildiğin seymen ağa çakması.
hele o ses tonu yok mu? bildiğin "berkut" hatta bildiğin nihat doğan.
bu akşamki bölüm, senaristlerin yardırdığı bölüm olmuştur. maşallah koca holdingin bir tırında, polis, uyuşturucu madde buluyor. Bunun üzerine derhal, ailenin malikanesine baskın yapılıyor. kapıdan girer girmez, hiç bir açıklama yapmadan bahçedeki koruma ve şoförleri gözaltına alıyorlar. evin içinde, evin nenesine dahi kelepçe vuruyorlar. sonra da başroldeki oyuncu, sevgilisinin evinde iken orayı da basıyorlar, açıklama yapmadan, yere yatırıp kelepçeliyorlar, koca holding patronunu. Sorarım size, hiç akla mantığa uygun olmuş mu bu? holdingin bir aracında uyuşturucu çıktı diye, böyle bir muamele yapılır mı? onun bilgisi dahilinde bu taşıma işinin yapıldığına dair kuvvetli deliller varsa, bu mümkün olabilir ancak, dizide öyle bir durum yok. kaldı ki evdeki nenenin suçu ne *
peşin edit : valla ben takip etmiyorum. hanım seyrederken bu durum dikkatimi çekti.