aşk soyludur

entry1 galeri0
    1.
  1. Hiç bir zaman yarının geleceğinden senin kadar emin olamadım. Birine deliler gibi aşıkken yarınlar hep çok uzaktı bana. Yolu kardan kapanmış kimselerin arayıp sormadığı ve sonsuz bir unutuluşa terkedilmiş köyler gibi uzak ve imkansızdı.

    Üşüyorum. Çok derinden gelen bir üşüme bu çocukluğumdan gelen çok eski bir üşüme bu! ilk terk edilişlerden ilk hayal kırıklıklarından ilk vedalaşmalardan gelen. Çocukluk üşümesi bu her aşkta ortaya çıkan. imkansız sevgili beni o çok uzaktaki o çok kırgın ve hep kendine kanayan çocukluğumla bu sonu gelmez bu kapkaranlık ortasında bıraktığın için nefret ediyorum ve sensiz olamıyorum.

    Biliyor musun aşk sonsuz bir alçalıştır Sevgili. Bunu senin varlığın öğretti bana. Aşk inadına bir alçalıştır. Evinde güneş hiç batmıyor. Bense kimsesiz çocukluğuma sarılmış kıyasıya üşüyorum.

    Buradayım.

    Beni bıraktığın imkansız ve uzun gecede. Gidecek hiçbir yerim yok. Beklediğim bir sabah da yok. Kimseye yetişmek zorunda değilim çünkü gerçekten nefret ediyorum. Beni senden alıp koparan bu dünyadan nefret ediyorum. Yapabildiğim tek şey seni düşünüp ağlamak, ip gibi akıyor gözyaşlarım.

    Aşk soyludur gizemlidir sessiz ve derinden yaşanır ama bazen acısı öyle zorlar ki insanı bunu olsun birine anlatmak ister ama bulamaz. Yoktur.

    O anda sevgili yoktur gözümde o an sen yoksundur. Aşkından ve umutsuzluğumdan soluksuz kalan bir at gibiyim. Rakip tanımayan ama çaresizliğinden ne tarafa koşacağını bilemeyen bir at. Öfkesi ve aşkı ona zaman kaybettirir bütün yarışlardan çıkartılır. Ama onun derdi bu değildir o boğuluyordur bütün yarışların ve bütün hesapların dışında kalmıştır ama onun öfkesi başkadır.

    O bu hale getireni delice özlüyor ve bu yüzden soluk alamıyordur. Bu umutsuzluktan çıkabilmek için şuursuzca ne yaptığını bilmeden en güçlü en hayati damarını dönüp ısırır. Biraz olsun soluk alabilmek için geriye dönüşsüz bir şekilde ısırır kendini. işte ben de o at gibiyim. Çıldırmışım sensiz bu gecede. Soluk alabilmek için en hayati damarımı ısırıp kopartmaktan başka çarem yok. Bu dünyanın ritmine uyamıyorum. Her söylenilene inanıyor hemen kalbimi ortaya koyuyorum. O mağrur o kimsesiz kalbimi.

    Açım. Her saniye sevgisizlikten soluğum kesiliyor. Tıpkı açların olduğu gibi. Her saniye soluğum umutsuzluktan kesiliyor. Tıpkı savaşta ölenler gibi. Açlık ve savaş aslında kalplerde başlıyor ve kalplerde sürüyor. Herkes birbirini bir şekilde öldürüyor. Bazen aç bırakarak kimi kez siperlerde kurşunlayarak. Bazen de sevgisine karşılık vermeyerek. Susarak öldürüyor. Kim olduğunu sevip sevmediğini aşktan ne anlayıp ne anlamadığını yarından ne beklediğini anlatmayarak ve her şeyi bir sonraki güne erteleyerek.

    Öldürüyor.

    Öyle çok bekledim ki seni ve beklerken öyle çok acı çektim ki bu acılardan bir kez olsun kurtulmak ve bir an önce kendime dönmek için bir basitlik sıradan bir bayağılık yapmanı bekledim. Düşün umutsuzluğumu.

    Ama yapmadın. Bir kez olsun ağzından sana duyduğum aşkı gölgeleyecek ve bana biraz olsun soluk aldıracak basit kelime bayağı bir ifade çıkmadı. Ne kadar istesem de seni yok sayamadım. Dedim ya canımdın sen benim. Bir o kadar uzak bir o kadar acımasız ve UMUTSUZ Senin için kendimi ne kadar adasam da senin kim olduğunu benim için aşk için beraberliğimiz için ne düşündüğünü bütün çıplaklığıyla asla bilemeyeceğim. Bu bilinmezlik yüzünden bazen çıldıracağımı düşünüp korktum. Bazen yolda rastladığım delileri kıskandığım bile oldu. Onların özlediği kimse yoktu. Belleklerini tamamen yitirmişlerdi. Hiçbir şey hatırlamıyorlardı. Ama bir kez daha çıldırma şansları yoktu. işte bu yüzden onları kıskanmaktan vazgeçtim. Aklımı yitirmek istemiyordum. Seni öyle çok seviyordum ki defalarca ve aynı acıyla tekrar tekrar çıldırmayı göze alabilirdim. Çok acı verse de hep seni hatırlamak istiyordum. Böyle düşününce delirmek bana tatsız geldi. Öyle çok acı çektim ki ve bu acı öylesine karşılıksızdı ki en sonunda senin benden ayrı benden başka benden çok uzak biri olduğunu keşfettim. Beni bu dertle bırak ve git. Yolun açık olsun. Ama ne zaman bir yerde aşk dense aklıma ilk sen geleceksin. Ama inan senin bunda bir suçun yok.

    Belki de içimdeki Allah boşluğu uçmamı ve oradan ilk adını ilk adımı getirmemi istiyor benden. Artık her şeyimle ona kulak vermeliyim. Oradan döner miyim dönmez miyim bilmiyorum. Burada senin bir suçun yok inan. Sen git yoluma. Benim derdim kendimleymiş.

    Ama sanma ki unuturum seni. Buralarda bir aşk olursa buralarda bir ışık olursa buralarda bir güneş doğarsa ilk çağıracağım sensin.

    Unutmam seni unutamam.

    cezmi ersöz
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük