ask;sevginin doruklarinda karinlara kramplar sokan davetsiz misafirdir.
gozlere perdeyi cekip en cekilmez huysuz insani bile ilah gibi gorup birden cekip gittigi vakit tum aci gercekleri gosteren ask,yalnizca cilali sozlerden ve bunlarin yazildigi pembe kagitlardan ibaret degildir.
sevgilinin sabah kalkmis capakli gozlerini gormezden gelmektir
kimi zaman, 'ben surdan bir otobuse biner giderim' derken bunu icten soylemektir.
kusurlarina yamalari beraber yapmaktir ask.
ve asla degildir ki gece elbiseleri markasi asgari ucret eden ayakkabilar icindeki guzel gozlu hatunun gozleri.
ve asla degildir ki zengin yakisikli delikanlinin elindeki tek tas pirlanta.
bir cift yurektir ask.sofrada kavga etmeden oturabilmek,kavganin en hararetli yerinde sen haklisin demektir.
ne kitaplardaki satir satir yazan destansi siirler ne de soylenmis sarkilar anlatir onu.
ask iki kafanin ayni tarafa bakip,gunahlariyla birbirini sevmesidir.
aşk pembe kagıtlara yazılan şiir degildir, ya şiirin pembe kagıtlara yazılan üç beş satırdan ibaret oldugunu kim iddia edebilir. ortalama bir şiir şiir degildir zira. şiir şairin iradesi dışında kendini yazdırtır. ya heptir ya da hiçtir şiir. bu yüzden tehlikelidir. ögrenmekle, talim terbiye ile şair olunmaz, şiir olmaz, aşk da olmaz.
şiiri küçümseyenden de iyi bir aşık olmaz. böyleyken böyle işte. **