işte bu süreç çok kötüdür çok. ilk önce yanında olsan da özlemle bakar sana, sonra aşkla, tutkuyla, sonlara doğru asker arkadaşına bakar gibi bakar;
en son hiç bakmaz. kendini 50 yıllık evli çiftler gibi hissedersin. eve gidince neden bu hale geldik diye ağlarsın. 4 yıl her şeyi bu kadar çürütemez yıpratamaz dersin.
en son basarsın tekmeyi. peşinden "siktir git" dersin. en son derin bir ohh çekersin. ve özgürlük.
nakaratı acayip güzel olan şarkı. yalnız şarkının başı ve nakarat uyumu güzel olmamış. o yüzden sadece nakaratı dinlemek yeterli.
--spoiler--
aşk oyunu buna derler güzelim
seçmelisin birini
bir şöyle bir böyle derken kaçirip
harcarsin sevgileri
yeni aşk caydirir çoğu zaman aldatir
gelen gideni aratir
aşk oyunu buna derler güzelim
aklini başindan alir
--spoiler--
Çiftler arasında oynanan monopoly gibi bir oyun. Ben bu oyuna internette rastladım ve geçen yıl yılbaşı hediyesi olarak eşime aldım çok eğlenceli bir oyun hayatımıza renk getirdi.(http://www.hediyesepetlerim.com/urun/ask-oyunu.html ) kesinlikle herkesin incelemesini tavsiye ederim. *
onu daha iyi anlamak için; onun sigarasını içiyor, gecemi ona adıyor, düşüncelerimde sadece onun yer almasını sağlıyorum. ilk defa bu şekilde bir zaman ayırıyorum ona. yeterince erken ayıramayışımın belli bir sebebi yok. onun erken davranması ve benim belirsizliğe olan zaafım dışında...
bir buçuk aylık bir ilişki... sanki seneler geçmiş gibi o soğuk denizden, hastane lambaları ve gece çaylarından...
boyutlanan ve anlam değiştiren ilişkinin saçma oyunları... hırpalıyor, sıradanlaştırıyor yaşantıyı.
yaşananlar bir gerçek olarak, hayali yaşamaktan daha kötüye dönüşüyor. ruhani tat ortadan kalkıp bedenin ayrıntılarını gizlediğinde somut düzlük görünüyor.
ve her şey metalaşıyor. artık duyular geçmişi hatırlatmayacak.
aşk oyunu denen şey hangi perdede kalmıştı hatırlamıyorum. doğaçlama yapacak özgürlük yok!
replikler yetersiz kalsa da oynuyorum. hayata!