sağlam olmayan bir dala oturmaya benzer. dala ulaşır, oturursun manzarası da güzeldir belki. ama hiç ummadığın anda bir bakmışsın yerdesin, daldansa eser kalmamış.
"kısır bir donguye benzer" cevabı gediğe oturan tas misali olur.bazen seven taraf bazen sevilen taraf olursun ve nadiren iki tarafın da sevdiği zamanlar gelir en sonunda tukenir gider.ve yine sever ya da sevilirsin..
pekmez gibi biraz. çok tatlı. önce bir kaşık alırsın ve dilinde bıraktığı o güzel tadı hissedersin sonra bir kaşık, bir kaşık daha derken baymaya başlar. üzerine de bir bardak su içersin ama o yoğun tat gitmez damağından dilinden.
aşk mevsimler gibi. ilk baharda tomurcuklanan yeşil yeşil ağaçlar gibi başlar, yazın güneşi gibi yakar insanı, kışın soğuğu gibi vurarak biter ve bir sonbahar ılık rüzgarı gibi hatırlanır geçmiş aşklar. yüzlerde öyle bir tebessümle..
hiçbirşeye benzemiyor valla, birşeye benzetemiyorum ben. böyle iyi birşey desen değil, kötü birşey desen evet biraz yakın gibi. böyle bi muallak.!
aslında anlık birşey aşk, o an ne hissediyorsan o işte. yoksa öyle genele yayarsan çıkamazsın işte böyle işin içinden, açarsın başlığı sorarsın herkese bakalım neymiş diye. çok düşünmeyeceksin bunun üzerinde aga, yaşamana bakacaksın. ne kadar düşünürsen o kadar b.ka batıyorsun çünkü.
garip birşey, böyle 'bile bile ladesi..' gibi bi durum..