aşk neden kalp organına ithaf edilmiştir

entry34 galeri0
    9.
  1. aşk türk kültüründe ve toplumunda bir organa ithaf edilmemiştir. biz ona gönül diyoruz.
    4 ...
  2. 8.
  3. eski zamanlarda, sempatik sinir sistemi daha tanımlanmadan önce, bir kişiye duyulan cinsel çekim veya "aşk" hissinin en belirgin etkisi olarak fark edilen ilk şey kalp atışlarındaki değişimdir. adrenal kortekstir hormonlardır limbik sistemdir bunlar daha bilinmiyor, ampirik gözlem yapıyor insanlar sonuçta. budur bence açıklaması.
    0 ...
  4. 7.
  5. ortaçağda götün biri duygular kalpte demiştir, bunlar da aa bilgin bu deyip inanmışlardır.
    1 ...
  6. 6.
  7. en temel organ değildir ve duygu ve düşünceleri barındırmaz. adrenalin durumunda hızlı atar ve aşkı doğrular. kendisinden emin olunmasının sebebi istemli kas hareketinde bulunmamasıdır. gözler, dudaklar çok rahat yalan söyleyebilirken kalbin böyle bir özelliği yoktur, istem dışıdır.
    2 ...
  8. 5.
  9. hiç aşık olmamış insan beyanati.

    sen aşık olduğun kızın başkasını sevdiğini her aklına getirdiğinde kalbinin sana yaşattığı sıkışmayı ve ardında gelen nefessizliği yaşamamışsan nerden anlayacaksın kalbin bu durumunu..*
    3 ...
  10. 4.
  11. kalpte düşüncelerle ilgili sinirlerin olduğunu başka bir yer de söyleme lütfen. insanlar götüyle gülmesinler.
    3 ...
  12. 3.
  13. kalp kasılıp gevşemekten başka bir ise yaramayan bir kas yumağı olarak görülmemelidir. Kalp düşündüğümüzden de akıllı bir organdır aslında. Ve kendine ait bir sinir sistemi vardir. Duygu ve düşünceler yalnızca insanın kafasının içinde değildır. Bu işlevleri yerine getiren özel reseptörler kalpte bulunur. Ve kişiye özeldir. Ilginçtir ki çeşitli kalp organ nakillerinden sonra verici ve alıcı arasında duygu ,düşünce zevkler açısından bazı benzerlikler oldugu saptanmıştır. Alıcının alışkanlıklar hisler noktasında çarpıcı değişikliklere uğradığı görülmüştür. Bu yüzden aşk kalbe ithaf edilmiştir.

    Zorunlu edit : bu giri kesinlikle kişisel varsayım ve yorum içermemektedir. Zaten vasfım buna müsaade etmiyor. Yazılanlar bilimsel bir dergide çeşitli üniversitelerin tip fak.nin başhekim, kalp damar cerrahisi anabilim dalı hocaları, organ nakli koordinatörü, anabilim dalı başkanlarının yapmiş oldugu çalışmalar ve ihtimalleri üzerine temellendirilmis. Nihayetinde burda bir yazarim ben bilimsel makale yazmıyorum. Herkes ihtimaller üzerine konuşuyor zaten.
    Kişisel fikrim sorulacak olursa onu da söyleyim. M.ö 400 yıl öncesine kadar, herşeyin merkezinin kalp oldugu düşünülürdü. Kalbimizle duyar, kalbimizle sever, sevinir, üzülür, asik olurduk. Sonra hipokrat diye bir adam çıktı. Herşeyin merkezinin kalp değil beyin olduğunu söyledi. Hayal dünyamızi yıktı! Tip , 2400 yıldır yanılgı içinde. Çünkü ben hala herşeyin merkezinin kalp olduguna inanıyorum.
    8 ...
  14. 2.
  15. kalp, yaşamak için en temel organdır. yaşamında aşksız olamayacağı düşünülerek kalbe ithaf edilmiş olabilir. ya da gerçekten aşık olunduğunda kalpte bir ağrı hissedilmesiyle alakalı olabilir.
    3 ...
  16. 1.
  17. ilginçtir. kalpte karaciğer gibi bir organdır. ya da kalın bağırsak gibi. her neyse.

    yani neden aşk ve sevgi gibi duygular kalp organıyla gösteriliyorda 12 parmak bağırsağıyla veyahut akciğer ile gösterilmiyor.

    var mı mantıklı bir açıklaması?
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük