bazen paradoks olabilecek bir sorunsaldır. kişinin duygu yoğunluğuna göre değişir. bazısı aşkını sonsuza kadar kaybettiği ve hayalini kurduğu geleceği, aşkı yaşayamayacağı için üzülür ama kimi de vardır geçmişte sadık bir şekilde sevdiği ve çok anılar yarattığı sevdiğini kaybedince bu anıları hatırlayıp acı hisseder.
hiçbir şey düşünmek istemiyorum. çünkü kafamı 5 dakika yanlız bırakınca hemen müzeyyenle yaşadığım anılara dalıyor ve kendimi üzülürken buluyorum. acıyı hayatımda ilk defa bu kadar hissediyorum. kimseyle yaşamadıklarımı, yaşamak istemediklerimi yaşamıştım çünkü onunla ve inanmıştım.
acaba diyorum bu kadar yaşanmışlıkılarım olmasaydı, her şarkıya bu kadar anlam yüklemeseydik, her şiiri bize yazılmış gibi hissetmeseydik dahi çeker miydim bu acıları?
gitmeseydin halbuki, ne dert negam ne keder ne de sorunsal kalırdı. ben yine mutluluk 8 harftir ve m ile başlar demeye devam ederdim.
anılar acıtır hep insanın içini. aşk pişmanlık bırakır hep arkasında. daha iyisi olabilirdi düşüncesinin verdiği pişmanlık aşkın en büyük silahıdır belki de.
anılar acıtır aşık olduğunuz kişiyle yaşadığınız o anları bir türlü hafızanızdan silemezsiniz. bir koku, bir bakış, bulunduğunuz bir ortam ve bir şarkı bütün anılarınızın yeniden canlanmasına neden olabilir.
geceleyin terler içinde uyandığınızda aşktır. hayatınıza olumsuz şekilde yön verdiğinde ise anılardır. eğer bir şekilde üstesinden gelemezseniz ikisi de olur.
sevgilim benden ayrıldığında beni hala sevdiğini lakin babasının istemediğini söyledi akabinde beni arıyan o adam açıkça uzak durmam gerektiğini söyledi evet yıl 2013.
her neyse kafanızı yastığa koyarsınız başlar anılar işte dur durak bilmez film olur gözünüzde ortak sevdiğiniz müziklerde soundtrackları olur o filmin.
ilk öpüştüğünüz yer dolaştığınız kadıköy sokakları bire birer öldürür.
aşk olduğunu varsaydığımız bir şeyken anılar kesinlikle herkesin varlığına inandığı, şahit olduğu, yaşamda ve zihnimizde yer tutan imgelerdir. dolayısıyla canlıdır, kalıcıdır. acı veren anılardır. aşk gibi geçici ve olduğundan şüphe duyulacak bir duygu değildir.
aşk acıtır.
düşün birine deli gibi aşıksın. açılıyorsun ve karşılığı olmayan bir aşk. acıtmaz mı?
-kabul etmedi ama sorun değil zaten anılarımız yok, gibi bir şey olmaz heralde.
anılara gelince aslında hiç de önemli değildir. efkara bahanedir. aşkın türlü hallerini hatırlatır. acıtan yine aşktır.
Aşık olduğun kişinin anıları acıtır. Ama aşk geçiyor bi şekilde içinin en derinliklerin de kalıyor geriye anı kalıyor biblolar hediyeler kıyafet aklına gelen tüm objeleri atsan da bazen bi terminal de bazen bi koku bazen sarhoşken bazen birini severken hatta geliyor anılar.
anılar acıtır tartışmasız. benimle yaşadıklarını başkasıyla yaşıyor bana dediklerini şimdi ona söylüyor benim için hissettiklerini onun için hissediyor düşüncesi yer bitirir seni.